adalet ve kalkınma partisi

1 /
Seçmenlerini oy verdiğine pişman etmiştir.

Merhum Erbakan hoca beyhude söylememiş.

Akp, ısrarla tefeci ve tekelci bir ekonomi anlayışı ile siyonizm'e çalışıyor.

21 senede ülkenin kaynakları satıldı, ahlak ve liyakat çökertildi, liyakatlı insanlar bezdirildi, ülke nüfusu mülteci akınlarıyla bozuldu.
bakın bu partinin seçmenini yermek için sık sık kullanılan bir klişe var. yaa abi diyor adam, bunlara ahape para dağıdıyor, maharna veriyor, komur neyin veriyor. bunlar da mamaları kesilmesin deyi ahapeye oy vermeye devam ediyor diyor. la malın önde gideni seni. şecaat arz ederken merdi kıpti sirkatin söyler derler ya. sözde akp'yi kötüleyecekken övüyor. yani diyor akp iktidara geldiğinden bu yana en az nüfusun yarısına ciddi miktarlarda sosyal yardım yapıyor diyor bu mal. kötülemek için söylüyor bunu. bir iktidarı kötülemek için halkına yardım ettiğini söylüyor. sonra da bu ahapelilerin ahlı yoh. para aliyürler ondan oy verüyürler, bunlarda ahıl yoh, goyun bunlar diyor. bunu diyen adam pirocu, ekocu falan.

ben yıllarca akp'ye oy vermiş bir insan olarak artık vermiyorum. sosyal yardım falan da almıyorum bu arada. ecevitten erbakana özaldan çillere kadar bi dünya siyasiye oy vermiş bir aileden geliyorum. sen ve sülalen ömrü hayatınızda chp'den başka partiye oy verdiniz mi? bu millet sizin kadar koyun değil merak etmeyin siz.
2002 akpsi bop için kurulmuş, fetöcü ve milli görüşçü karması bir partiydi. Şimdinin millet ittifakı da benzer unsurlara sahip. Ekstradan hdpliler var. Atatürkçüler seçmen bazında var olsalar da ittifakta Atatürkçü yok. Milliyetçi de yok. Derdi İslam olan hiç yok. Ama Tayyip gitsin diye bu hilkat garibesine sarılan insanlar var. Her kesimden var. Enteresan bir basiret bağlanması var herhalde artık başka izahı yok. Böyle ucube bir ittifaka bu kadar kişinin oy vermesinin izahı yok. İnsanların akpye oy vermek istememelerini anlarım ama yani tutup da millet ittifakına oy vermek? Hele hele o CHP logosuna mühür basmak? Aklımı yitirirsem belki.
2002 ak partisi şu anda çıksa, gelse silme kazanırdı. neden?

sadece dindarların oyunu alarak bir kesimin partisi gibi bir görüntü vermek ve küçük bir parti olarak kalmak yerine toplumun tüm kesimlerine ulaşarak iktidara yürümüştü o parti. Bugün gelinen nokta: kamusal güç. ve o gücün sunduğu imkanlar. o imkanları kullanma imkanını çekin geriye ak parti'si kalmaz çünkü ak parti'si “sivilliğini”, kaybetti. O artık ekonomi-politik bir örgüt. Seçimlerde dayanağı da bu. bir çember var ve bu çemberin içinde olanlar 2002 ak parti'si çalışanlarından farklı olarak güçlerini, statülerini ve ekonomik kaynaklarını kaybetmemek için çalışıyorlar.

2002 senesindeymiş gibi taban çalışmasıyla yapacak örgütü, gönüllü kadroları ve kitlesel motivasyonu yok. peki onun yerine ne var? devlet ve devletin kaynakları var. 2002’de halk desteğiyle devletin zorbalığından korunmaya çalışan vatandaşı bugün devletin kaynaklarıyla ikna etmeye çalışıyor. Milli Görüş” geleneğinden bir grubun kendilerini hem lider hem de ideoloji ve program temelinde yenileyerek sisteme entegre olma çabasıyla kurulmuştu. 28 Şubat mağduriyeti ve kadrolarının stratejik yenilenme kararlarının üzerine inşa edilmişti.

bugün gelinen noktada seçimi kaybederlerse ya da kazanırlarsa) semiren besili tayfası her halükarda yurtdışına, roma'ya falan tatile gidecekken (hadi kaçacakken demiyelim) burada 28 şubat zulmünü iliklerine kadar yaşamış olan ve bugün soğan, ekmek yese de oy verecek olan tayfası bu topraklarda kalacak ve geçim sıkıntısı çekmeye devam edecek. sekülerlere küfürler, hakaretler yağdırmaya devam edecek.

oysa ak parti'si: laikliği, devletin tüm dinler ve düşünceler karşısında nötr kalmasını ve eşit mesafeyi korumasını sağlayan, inanç farklılıklarının veya farklı mezhep ve anlayışların çatışmaya dönüşmeden sosyal barış içinde yaşatılabilmesi için takınılan kurumsal bir tutum ve yöntem olarak tanımlamaktaydı. laikliğin temel hak ve özgürlüklerin anayasal güvence altına alınarak bir tür hakem müessesesi gibi işletilmesi için demokrasi ile taçlanması ve uzlaşı ortamı sunması gerektiğini düşünmekteydi. Laiklik, toplumsal çeşitliliği çatışma veya gerginlik ortamından uzaklaştırıp barış içinde ve özgür olarak bir arada tutunabilmenin bir yolu olarak görülmelidir diyordu. 'Muhafazakar demokrasi' anlayışımız, geleneği önemsemekle birlikte modern kazanımları reddeden bir gelenekçilik gütmemekte olduğunu ifade ediyordu. AK Parti'si, körü körüne geleneği veya modern olanı reddetmek yerine, yeni bir senteze varılması gerektiğini düşünmekteydi. toplumsal olanı, grup aidiyetini ve sivil toplumu önemli bulurken, cemaatçi bir yaklaşımı ön plana çıkarmamaktaydı. dini bir toplumsal değer olarak önemsemekle birlikte, din üzerinden siyaset yapmayı, devleti ideolojik bir dönüşüme uğratmayı, dini sembollerle örgütlenmeyi doğru bulmamaktaydı Din üzerinden siyaset yapmak, dini araç haline getirmek, din adına dışlayıcı bir siyaset yürütmek hem toplumsal barışa, hem siyasi çoğulculuğa, hem dine zarar vermekti. .Dini ve dindarları önemsemek, dini 'değerlerin sosyal fonksiyonları' kabul eden bir parti olmak ile dini bir ideoloji haline getirerek devlet aygıtı marifetiyle ve zorla toplumu dönüştürmeyi amaçlayan bir parti olmak arasında çok ciddi bir fark vardır. Din adına parti kurmak veya böyle bir imaj vermek, topluma ve dine yapılabilecek bir kötülüktür. Din, mukaddes ve ortak bir değerdir. Bunu kimse, siyasi taraftargirlik konusu yaparak bölünme ve arayışlara sebebiyet vermemelidir. anlayışına bağlıydı.

şayet öyle değildiyse siyasi münafık bir organizasyondu diye noktalayabiliriz.

velhasılı kelam 2002’de halk desteğiyle devletin zorbalığından korunmaya çalışan kitle bugün devletin kaynaklarıyla ikna etmeye çalışılan kitle oldu. bakalım yarın ne cevap verecek...

Bir zamanlar aynı anda hem liberal hem milliyetçi hem de muhafazakar insanlara hitap edebiliyorken son yıllarda iyiden iyiye kendini Polat alemdar simülasyonunda sanan nevzat-pürmüz ikilisinin kalibre ve kellelik kıvamındaKi adamların koca koca masalarda oturup tesbih salladığı mekana dönüşmüş parti.

Hepimizde sosyolojik bir travma olarak kalacaklar.
İnşallah ders alırız da bir anlamı olur.