İstisnanın kaideyi bozmayacağını belirterek yazdığım tespittir. Nedenine gelirsek; Anadolu takımlarında kaleciyi oyuna dahil etmeleri gerekmez, bu da günümüz futbolunda kalecinin ayağı da iyi olmalı abi anlayışını siler.
Anadolu takımları rakiplerine bol pozisyon verir, bu da kalecinin her zaman oyunun içinde olmasına ve sıcak kalmasına sebebiyet verir.
Büyük takımlarda bunlar geçerli değildir. Oyunu genelde stoper dahil önde oynarlar. Kalecinin libero görevine soyunmasına sebep olur. Büyük takımlar çok pozisyon vermez, kaleci soğuk kalır maça ısınamaz. Konsantrasyon kaybından genelde kaleye ilk gelen toplar gol olur.
Bu yüzden bir kalecinin anadolu takımında büyük oynaması, onun büyük bir kaleci olduğu anlamına gelmez. (bkz: kaleci)
anadoluda başarı göstermiş kalecinin büyük takımlarda tutmaması
birazda kısfmet meselesidir. evet kısfmet. mesela doksanların tee başında beşiktaşım alamanya'nın bayern münih takımından, as kaleci aumann'ı aldı. adam kendi liginde çılgın atıyordu. bizim ligde ise, anadolu takımları başta olmak üzere, rakipler patatese çevirip gönderdiler.
aslında sezona da iyi başlamıştı. ne zaman ki televolede "aumann adanalı, yandım adanalı" diye klip çektiler, mantara bağladı. belki de o vakitten sonra aumann anadolulaştı ve başarısızlığa uğradı. olabilir.
aslında sezona da iyi başlamıştı. ne zaman ki televolede "aumann adanalı, yandım adanalı" diye klip çektiler, mantara bağladı. belki de o vakitten sonra aumann anadolulaştı ve başarısızlığa uğradı. olabilir.
Herkes kendi çöplüğünde iyidir.
Büyük takıma gelince parayı, şöhreti ve baskıyı yönetememesindendir. Çoğunun kıçı başı ayrı oynuyor.
rakibe 0.5 üstü basar geçer gider.
Topu mu tutmaması ben tam konsantre olamadım ifadeye.