yapmadıktan sonra bilmenin zararları
bilgi
türev ve integralle asla haşır neşir olmamış olduğunuz pek bariz. orada hasbelkader denk gelmiş olabileceğiniz şekilsiz s'nin yanında genelde dx diye bir ifade var. o ifade, anlaşılabilmesi açısından x'in çokçok küçük bir artışı ifade eder şeklinde anlatılır. aslında oradaki dx, bölünemeyecek kadar küçük parçalarla değişiminde ne oluyor'u incelemek için var. sonsuz defa arttırıyorsun ama cevap sonsuz olmayabiliyor. allah allah!
neyse, sizdeki mantıkla kafanızın çapı nohut tanesinin çapıyla da aynı. ibreti buradan almanız daha isabetli olur.
neyse, sizdeki mantıkla kafanızın çapı nohut tanesinin çapıyla da aynı. ibreti buradan almanız daha isabetli olur.
bakınız. mesela kafamızın çapını ele alalım. elimize bir mezura alıp kafamızın çapını ölçelim. atıyorum 20 cm gördük. şimdi bu nedir? gözlerimizin bize ilettiği bir bilgi. biz gözlerimize oradan mezuraya inanarak kafamızın 20 cm çapında olduğuna inanıyoruz. gözlerimize ve mezuraya inandık ve bir bilgi elde ettiğimize inandık. bakınız bu mutlak bir bilgi değil. bir inanca dayalı.
benzer yöntemle dünyanın çapını da ölçtük diyelim. yine gözlerimizin ve ölçüm aletlerimizin bizi kandırmayacağına inanarak dünyanın çapına dair de bir bilgi elde ettik. yine inanca dayalı bir bilgi.
sonra düşündük dedik ki olm doğru iki nokta arasındaki sonsuz noktanın birleşmesinden oluşur. eee? mezuranın iki ucu arasında sonsuz nokta varsa, iki nokta arasındaki mesafe bir birimse kafamın çapı sonsuz birim uzunluğunda olması gerekmez mi? aynı şekilde dünyanın çapı da öyle.
sonra kağıt kalem alıp matematiksel olarak da inceleyelim dedik. iki sayıyı da sürekli ikiye böldük. böldük böldük böldük böldük. sonra anladık ki bu işin sonu yok. iki sayı da meğer sonsuza kadar gidiyor. e abi o zaman bu sayılar eşit? kafamın çapıyla dünyanın çapı eşit? subhanallah! ibretlik bir durum.
benzer yöntemle dünyanın çapını da ölçtük diyelim. yine gözlerimizin ve ölçüm aletlerimizin bizi kandırmayacağına inanarak dünyanın çapına dair de bir bilgi elde ettik. yine inanca dayalı bir bilgi.
sonra düşündük dedik ki olm doğru iki nokta arasındaki sonsuz noktanın birleşmesinden oluşur. eee? mezuranın iki ucu arasında sonsuz nokta varsa, iki nokta arasındaki mesafe bir birimse kafamın çapı sonsuz birim uzunluğunda olması gerekmez mi? aynı şekilde dünyanın çapı da öyle.
sonra kağıt kalem alıp matematiksel olarak da inceleyelim dedik. iki sayıyı da sürekli ikiye böldük. böldük böldük böldük böldük. sonra anladık ki bu işin sonu yok. iki sayı da meğer sonsuza kadar gidiyor. e abi o zaman bu sayılar eşit? kafamın çapıyla dünyanın çapı eşit? subhanallah! ibretlik bir durum.
rüyalarındaki fantazileri niteliğini kavramak için kullanacak kadar kavrayışı olanların başarısız olacakları nimettir bilgi. mesela eksi aldığınıza inanmamak bilgiyi bir inançtan ibaret yapmaz, sizi kafayı kuma gömen bir devekuşu yapar.
olayın dayandığı yer nihayetinde şudur: doğru bilgi; söyleyeninden, sizin inanıp inanmamanızdan, haberdar olup olmamanızdan bağımsız olarak doğrudur ve vardır. bu bilgi de, sizin inkarınızla yanlış olmayacaktır. ağlayarak günlüğünüze (ya da sözlüğe) yazınız.
olayın dayandığı yer nihayetinde şudur: doğru bilgi; söyleyeninden, sizin inanıp inanmamanızdan, haberdar olup olmamanızdan bağımsız olarak doğrudur ve vardır. bu bilgi de, sizin inkarınızla yanlış olmayacaktır. ağlayarak günlüğünüze (ya da sözlüğe) yazınız.
içinde bulunduğumuz ortam ve bilinç düzeyi bizi bazı şeylere inanmaya zorlar. mesela rüyadayken 1+1=1 olabilir. iki şey bir araya gelince yine bir şey oluşabilir. siz yine de çok şaapmayın.
(bkz: ignorance is bliss)
yoo, tüm bilgi inanç falan değildir. gözlemlenebilen, ispatlanabilen bilgi vardır. 2+2=4 bilgisinin neresinde inanç var mesela? ben 2+2=4 olduğuna inanmıyorum diyene gülerler. ispatlanamayan bilgi inanç ile içselleştirilebilir. ya da ispatlanamayan her şeyi reddedebilirsiniz, keyfiniz bilir (ama hayat çok zorlaşır öyle). neyse.
tüm bilgi temelde inançtır. insan bilemez. sadece inanır. neye inanacağını seçer.
örneğin burada tanımın eksi aldığına dair bir işaret var. ben buna inanmak istemiyorum. bence bu tanımı kimse eksilemedi ve o işaret bir hata sonucu belirdi. inanmıyorum, inanmak istemiyorum. nayır nolamaz!
örneğin burada tanımın eksi aldığına dair bir işaret var. ben buna inanmak istemiyorum. bence bu tanımı kimse eksilemedi ve o işaret bir hata sonucu belirdi. inanmıyorum, inanmak istemiyorum. nayır nolamaz!
william kingdon clifford'un "bir şeye yetersiz delile dayanarak inanma, herkes için, her zaman ve her yerde yanlıştır." sözünde hareketle şunları söyleyebiliriz: bilme, öyle bir inanmadır ki bu inanma yeterli delile dayanmalı ve bu inanmaya yanlış karışmamalıdır. sadece böyle bir inanmayla herhangi bir önermenin doğruluğundan emin olunabilir. bu tür bir inanmanın içinde zan, sanı gibi yetersiz delile dayanan ya da yanlış inanmayla var edilmeye çalışılan inançlar bulunamaz. o halde şöyle ifade edebiliriz: bu tür bir inanma; içinde yanlış inanma bulunmadığından, doğru olarak nitelendirilebilir; bu inanma doğru inanmadır ve bu doğru inanma, bilme için gerekli ve yeterli şartlarısağladığından bilmedir. yani; bilme ile doğru inanma, bilgi ile de doğru inanç aynı şeydir: demek ki bilgi, doğru inançtır.
Edit: noktalama işareti düzeltildi.
Edit: noktalama işareti düzeltildi.