bizimkiler

1 /
türk halkının yine ve yeniden ekranlar arıcılığıyla aşağılandığı bir başka şeysi. ama tabi çocukken bunları anlamıyorsun. aile ortamı da öyle çok muhafazakar değildi. kendi çapında işte. yaş ilerledikçe dank dank dank ediyor bazı şeyler.
Dur gene hızımı alamadım. Ekşi sözlükte ekşişeyler kısmında Pandemi dönemi bizimkiler yayınlansa nasıl olurdu diye bir şey yazmışlar. Yazanın kalemine sağlık. O kadar klişe ve o kadar bayağı...

ama komik.

ahan da burada : git
1 yıl, 2 yıl tamam da sonrasında çekilmesi tamamen bir saçmalıktı. O kadar klişe bir hale gelmişti ki bugün kahveden bir adam çağırın benzer diyalogları yazabilirdi...

hööt kırarım boynuzunu.
Cıvık beyim afedersin
Ama şükrücüm (arka planda 10 sene vivaldi 4 mevsim çaldı)
Oley be! aslan babam
anaam katil!
Tutarım zaptı
Çızzz internetten
Sevim koş
Türkan hanımın çikolatalı kahvesi...
yayınlandığı zamanlarda ''Bu ne biçim 'bizimkiler', dizide cami yok, namaz yok...'' gibi eleştiriler alıyordu. Timurtaş uçar olabilir eleştiren, net hatırlamıyorum. o zamanlar böyle eleştiriler varken şimdi filmlere, hatta sokağa bakıyorsun, bir de bizimkiler'e, ulan ne edepli saygılı insanlarmış falan diyorsun. Çok seneler sonra, Bizimkiler'in Ali'si Atilay uluışık'la tanıştım. ticarete girmiş, 1-2 yıl falan buralarda takılmıştı. sonraları kayboldu. sahi nerede o, hiç sesi soluğu çıkmıyor.
Umur bugay bir söylesisinde şöyle bir olay anlattı. Bir apartmanin önünde birini mi bekliyor nedir derken apartmanin kapisi aciliyor. elinde paspas merdivenlere vura vura biri bagiriyor. " hayvan bunlar hayvan camurlu ayaklariyla basiyorlar mahvediyorlar buraları" derken umur bugay bana mı söylüyorsun ? diyor.
Adam- evet sana söylüyorum
Ub- ben basmadim kardesim.
Adam sanirim hakaretlere devam ediyor derken sanirim yine kapi aciliyor. umur bugay'in üstüne yürüyor biri. umur bugay da alta yatmış değil gel kapisalim kafasinda.

Adam paralarim seni falan derken bir kadın cikiyor. adami tutuyor
Kadin- birak uyma sen hayatim görmüyor musun adam katil
Adam- bırak paralayayim biraaak

Umur bugay burada hikayeyi kesip seyirciye tüm bunlar sizde bir şeyler çağrıştirdi mi diye sormuştu.
dizide şair cenap ( rutkay aziz)'in ev arkadaşı olan ibrikçi ( cezmi baskın) karakteri çok bariz bir şekilde 1966 yapımı atıf yılmaz filmi ah güzel istanbul'da sadri alışık'ın canlandırdığı haşmet ibriktaroğlu karakterine bir saygı göndermesidir. ikisi de aslen saray hizmetlisi dedelere sahip, iyi eğitim almış, kentsoylu fakat bohem yaşamaya alışmış, çalışmayı sevmeyen, günlük kazanıp harçlanan hümanist kişiliklerdir.
geçenler bir bölüm seyrettim. sonrasında önüme düşmeye başladı ufak ufak sahnelerin olduğu videolar. ülke nereden nereye gelmiş izledikçe moralim bozuluyor. insanlar cayır cayır eleştiri yapabiliyorlar. son izlediğim sahnede cafer kızlarına yabancılar ile konuşmayın. tüm hırsızlar, katiller dışarı da diye af'a gönderme yapıyordu. kahvaltı masasında zamlardan dert yanıyor millet usd götürüp kaçtı muhabbetti dönüyor. şimdi sıkıysa bir dizi yerse ufaktan eleştiri yada gönderme yapsın.
Sırf 90 ları 2020 gözü ile görebilmek için izlediğim dizi.

Dizide birçok ayrıntı var ama şurası 90 ların özetiydi.

Diziyi izleyenler bilir kapıcı cafer in karısı apartmanda muayenehanesi bulunan doktor türkan 'ın yanında çalışır. Gül 'ün klasik anadolu insanı olan ailesi konuşmak için gül 'ün yanına muayenehaneye gelir.
Girerken ayakkabılarını kapıda çıkarıp girerler içeri. Bu arada doktor türkan Gelir ve kapıda ayakkabıları görür "burayı camiye çevirmişsiniz" diye çıkışır. Arkadan apartman yöneticisi sabri bey "köylü bunlar köylü" diye bağırır. Din ve köylülük daha etkili bir şekilde özdeşleştirilip zihinlere kazınamazdı herhalde.

Bol bol içkili sahneler ile elit kesimin medeniliğine vurgu yapılırken nadiren akan sular da çok ilginçtir. Bu az yıkanmaktan kokan medeni insanları kim derdi ki köylü ve dindar biri gelip suya kavuşturacaktı.