bu zaman diliminde artık mümkün olacağına dair umudumuz kalmıyor.
gamsız hayat
çok mu güçsüz duruyorum derdimi paylaşınca?
çok mu çaresiz dersiniz dertten ağlayınca?
çok mu güçsüz duruyorum derdimi paylaşınca?
çok mu çaresiz dersiniz…
sözlerine sahip candan erçetin şarkısı.
çok mu çaresiz dersiniz dertten ağlayınca?
çok mu güçsüz duruyorum derdimi paylaşınca?
çok mu çaresiz dersiniz…
sözlerine sahip candan erçetin şarkısı.
nedense pek iç acıtan bir candan erçetin şarkısı.
yıl 2002 idi, ben ilk defa memleketimden ayrılıyordum üniversite için. çocukken oturduğumuz mahallenin altındaki yoldan geçiyordu otobüs ve radyoda da bu şarkı çıktı. şarkının beni nasıl üzdüğü, içimi nasıl yaktığı bugün gibi aklımda. babam üzülmesin diye gözyaşlarımı epey zorlamıştım tutmak için.
sonra, tam on yıl sonra, tevafuk budur ki, gurbet ellerden dönüyordum. tam aynı yerde, gene aynı şarkı çıktı bu defa mp3 çalarımda. gene ağladım ama bu defa mutluluktan.
yıl 2002 idi, ben ilk defa memleketimden ayrılıyordum üniversite için. çocukken oturduğumuz mahallenin altındaki yoldan geçiyordu otobüs ve radyoda da bu şarkı çıktı. şarkının beni nasıl üzdüğü, içimi nasıl yaktığı bugün gibi aklımda. babam üzülmesin diye gözyaşlarımı epey zorlamıştım tutmak için.
sonra, tam on yıl sonra, tevafuk budur ki, gurbet ellerden dönüyordum. tam aynı yerde, gene aynı şarkı çıktı bu defa mp3 çalarımda. gene ağladım ama bu defa mutluluktan.
lübnanlı olduğunu sandığım bir kadın myriam faris söylüyor bu şarkının arapçasını enta el hayat. kadın çok güzel, oohhşşş bir de güzel salınıyor şarkıyı söylerken bir de zaten arapça da çok güzel, daha ne olsun.

eskimeyen ve eskimeyecek şarkılardan. tıpkı ismail yk'nın facebook'u gibi.
bu bir şarkı demeye dilim varmıyor marş oldu.
türklerin candandan da marşı.
türklerin candandan da marşı.
bazıları için hayat böyledir.
bir gün gözyaşları kuruduğunda mazlumun, gamlı baykuşlar sokaklara dökülecek, eteklerine sarılacaklar kederli kızların, ahına dolaşacak dilleri gamsızlar evsiz kalacak taş kesmiş kalpleri ne bir sigara püfürdetecek ne de mini etekli hatunların rüzgarları nefes aldıracak...
bir gün gözyaşları kuruduğunda mazlumun, gamlı baykuşlar sokaklara dökülecek, eteklerine sarılacaklar kederli kızların, ahına dolaşacak dilleri gamsızlar evsiz kalacak taş kesmiş kalpleri ne bir sigara püfürdetecek ne de mini etekli hatunların rüzgarları nefes aldıracak...
gam insan için var olan duygu ama kendimize ait hissiyatı başka varlıklara giydirmekte üstümüze yok.