hani söz vermiştik

1 /
Eskiden ne güzel eserler vardı böyle. şimdi samimiyetsiz naylon sempazitanları gibi şiirleri marşları şarkıları da öyle. çıkmıyor böyle eserler artık çünkü hitap edecek kitlesi yok.
davut akgül'ün seslendirdiği bir şiir.



--- alıntı ---

hani söz vermiştik alem-i ervahta..
“bel┠demiştik “elestü bi rabbiküm” sualine,
yaratıcı, rızık verici ve yegane kanuna koyucu olarak
allah’tan başka ilah, önder olarak da o’nun resûlünden başkasını tanımıyacaktık.



hani söz vermiştik,
hani söz vermiştik erkâm’ın evinde,
hangi şart ve ortamda olursa olsun ilay-ı kelimetullah misyonunu yürütecek
musibetlerden yılmıyacak hiçbir tehditten korkamayacak,
gerekirse ölümlerin en güzeline talib olacaktık.

hani söz vermiştik akabe tepesinde
kendimizi ve ailemizi koruduğumuz gibi
kanımızla, malımızla ve canımızla koruyacaktık resülullah’ı
hani söz vermiştik akabe tepesinde
doğru olan her şeyde resule itaat edecektik
rabbani davayı elden ele gönülden gönüle balçıkla sıvanmayan hakikat güneşini
cihadsız ve şehadetsiz bırakarak lekelemiyecektik.

hani söz vermiştik medine’de,
hani söz vermiştik dünya kardeşliğinin en güzel teşekkül etmeye başladığı medinede,
kıyamete kadar tüm müslümanlar kardeş olacaktı
ve bizler... “muhakkak ki bütün müminler kardeştir” ferman-ı ilahisine gönülden bağlanacak
vücudun azaları gibi hepimizin derdiyle dertlenip sevinçlerimize ortak olacak
komşusu aç iken yatan bizden değil düsturuna,
evrensel komşuluk bildirisine,
kardeşliğin en alt eşiği olarak bakacaktık.

nemlenmemiş bir gözle, yara almamış bir bedenle huzuruna varmaya utanıyoruz
ahde vefa gösteremedik allah’ım !
bunu biliyoruz...
ama şunu da biliyoruz ki;
rahmet deryanda ufacık bir damlayız ,

yüzümüz yerde ama..

affet allah’ım!..
affet allah’ım!

--- alıntı ---