sevilen şiirin en vurucu cümlesi

“Yolu bunca uzatan yanlış yoldaş seçimi
Hep o Hızır suretinde hınzır gülücükler”

Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara,
Akan yıldıza,
Bir kibrit çöpüne varana,
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.

"Şef oldu buyruğunda birçok kişi Kravat bağlamasını öğrendi geceleri "

Sezai karakoç

...
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?

Şiirde şöyle diyor ya “yükümü yanlış bedestanlara çözdüm diye ..” işte öyle… biz de kim bilir hangi derdimizi en olmadık insanlara döktük.

(bkz: ömür hanımla güz konuşmaları)

“ Dayanan dayanır, yağsız bulgular ve ahlat,
Gençleri alır ölüm ilk ağızda,
Sabah yıldızının uğrağı.
Böğürtlensiz mezarlığa vardığımızda,
Bir melek lale sümbül dikiyordu,
Lalelerden birini aldı adam,
Girdi kızının mezarına,
Sarıldı, öptü, bıraktı laleyi sonra,
Kefenin üstüne, uykusuz. “
(bkz: Melih Cevdet anday)
(bkz: Gelinlik kızın ölümü)

"can benim düş benim
ellere nesi?"

“kırgın kırgın bakma yüzüme rosa, henüz dinlemedin benden türküler.”

Kar üstüne düşen kandı
Yamandı bir avcıdan şivekara ulaşan haber
Müjde değildi
Neden bir yavuzluk bir durulukla beraberdi
Şivekar bunu bilmek istedi