sözlükçülerin şu an ihtiyacı olan şey

tulû-i şemsin gelişinden, ânâ-ül leyl vaktine erene dek; bir ormanda semayı seyreylemektir arzuhâlim.

1.000.000 usd.

Bi lodos lazım şimdi bana bi kürek bi kayık
Zulada birkaç şişe yakut yer-gök kırmızı.

Gerçek bir tatil. insanların arasına karışabildiğim, rahatça sohbet edip dükkan dükkan dolaşabileceğim, saat kısıtlaması olmayan bir tatil.
takriben 6 aydır iş ve ev arasında gidip geliyorum. haftasonu evden kafamı çıkaramıyorum. sözde tatil, ev hapsi gibi. gerçekten çok bunaldım.
kafamda sorular...
kim bu dışarda *gezen* camışlar.
bazı insanlar ev ve iş harici hiçbir yere gidemezken komşu gezmesi, akraba gezmesi yapan mallara ne demek gerek.
mal demek yeterli gelir mi ? bu hak mıdır ? haksa bu hakkı düşünüyor mu acaba bu mal kafalılar , ben korkmuyorumcu aptallar...

bana iki tane kırmızı menü canım;

git

az ötede ömer ust'dan bi çiğköfte dürümü, extra acı plus çift lavaş ve karşıdan isos hatay döner dürümü lüflen.
yetmedi arttırıyorum balıklar çarşısının girişinde frango'dan bi barbecue soslu 100gr tavuk dürümü. tombik biberler olsun.
canım bir de gazoz çekti. salondan alsam yeterlidir menüden bi estra boy pepsiiiiii.
*

Koca bir dilim yaş pasta. İnanın içinde ne olduğunun bir önemi bile yok, o derece yani...

(bkz: muzlu pasta sevmeyen var mı?)

(bkz: birinin omzunda ağlamak)

Sessizlik.

kendime gelmek.