yol

Hayatın adeta kendisi. Yalnız hayat yolunda geri dönüşlerle u dönüşleri yok ve geri vites hiç yok.

"bir gün yolunu yitirirsen, eski yolunu bulmaya çalışma, yeni bir yol ara kendine"*

çıktın yoldan ve yol kayboldu. üzeri toz ile toprak ile kapandı. geriye dönüp bakmıyorsun bir an için bile olsa. ama yeni bir yol aramaya da güç bulamıyorsun, takatin yok. yol yok. iz yok. doğru yok. yanlış yok. belirsizlik... içinde kaybolmuşsun. otlar sarmış dört yanını, gittikçe büyüyen, uzayan otlar. belki seni aşıp geçecek, içine alıverecek. korkma! zannettiğin kadar kötü değildir belki de. bekle... yol sana gelsin...

yol; bazen sana kendiliğinden gelendir.

mesefe.

81 ilden 9 numarayı seçmekte ne bileyim.
hayko cepkin yol gözümü dağlıyor.

Çıkılınca şifaya vesile olan. Tecrübe ile sabittir. İmkanı olan yola çıksın, yolcu olsun.

Değeri pek bilinmemiş fikri Karayel şarkısı.

git

yollar seni gide gide usandım
yollar seni gide gide usandım
ayağıma diken battı gül sandım...
Di yörü yörü de
zalimin kızı
bende seni bir vefalı yar sandım.. türküsünü çağrıştıran başlık

bir çıkarını arayıp durduğumuz.

Dhammapada'dan...

"277. “Bütün yaratılmışlar ölecektir”. Bu gerçeği gören acıyı aşar; apaçık yol işte bu.
278. “Bütün yaratılmışlar üzülecektir”. Bu gerçeği gören acıyı aşar; apaçık yol işte bu."

katedilen, gidilen, sefer düzeneği olan, yürünen, uçuşa, sürat ve zamanla devinimi tazelenen gidişat rotasının bütünü.

bir inanç biçimi olduğu yazılı olmayan ayettir. yolun gebeliğinden bir şey doğar; yoldaş.

Hipnozu var, seyir esnasında dikkat edilmeli.