kendisini seneler öncesinde yazdığım
birebir sözlük'ten tanırım. konuşmuşluğumuz olmadı diye hatırlıyorum birebir'de. fakat birebir'in ortamı o kadar farklıydı ki kapandıktan sonra diğer sözlüklere dağılan karşıt görüşlü yazarlar bile birbirini özler olmuştu.
sonra ihl'de tesadüfen yolumuz kesişmişti. benim nickim tanınmamı sağlayacak bir nick değildi belki yazılarımdaki üsluptan tanıyabilirdi.
kendisi birebir'deki nickini ihl'de de kullanmaya devam ettiği için ben tanımıştım. ihl'de yanlış hatırlamıyorsam bir iki kez mesajlaşmıştık. ihl'den ayrılıp cogito'yu kurunca ilk yazmaya gelen yazarlar arasındaydı. selamlaştık, hatırlaştık, 2 sene yazdık, çizdik, birbirimize nick altında goygoy yaptık, tiye aldık defaaten.
17 aralık'tan sonra cogito'da saflar siyasi anlamda netleşerek keskinleşmeye başladı. 15 temmuz'a kadar süren 2,5 yıllık süreç hükümet ve o zaman ki adıyla cemaat cenahından yazarların karşılıklı şikayetlerini moderasyonca karşılamaktan bitap düştüğümüz zamanlardı.
görüşlerini yazan kendisi gibi nice fetölünün tutumları nedeniyle sözlükte senelerce yazmasına rağmen ayrılan emektar yazarlar oldu.
bir yandan da sözlük anayasasına tabi hareket etmeye çalışırken bir yandan da fetölü olmadığını ispatlamaya çalışan nice moderatör oldu.
ffk, fetö'nün sözlükte fikri bayraktarlığını yapan yazarlardan birisiydi. 16 temmuz sabahından sonra bir kez bile online olmayan tüm fetölü yazarlar gibi kendisi de asli mahlasıyla sözlüğe bir daha uğramadı. ben de başta kendisinin ve diğer fetölü yazarların akıbetini merak ediyordum.
"bugün
kaptan'ın teşhisiyle ekşi sözlük'te aktif olarak yazdığını görünce bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettim."
ffk, 2015 aralık'ın sonunda cogito'yu kapatıp dünya sözlük'ü yaklaşık 10 gün sonra yıl başında açmamız akabinde sözlüğün kapatılma ve yeniden açılma usulüne tepkisini bariz bir şekilde gösteren yazarlardandı. yönetim olarak mevzudan yazarlara dünya sözlük'ün kuruluş sürecini şeffaf bir şekilde anlatmamız akabinde tekrar yazmaya sözlükte başladığını da deklare etmişti.
yukarıda bahsettiğim 2,5 yıllık süreç boyunca yönetim olarak ffk ve diğer fetölü yazarların ak parti'li yazarları eksileme, yıldırma, kışkırtmaya yönelik sözlükte organize olduklarıyla ilgili defaaten iletilen şikayetlere rağmen usule aykırı (özel mesaj inceleme v.b.) yollara tevessül etmedik. kul hakkına girmek yerine yönetim olarak fetölü yazarlara iltimas tanıdığımızla ilgili bizleri zan altında bırakacak üstü kapalı, açık ifadelere maruz kalmayı göze aldık.
ve hafsalamıza sığmayan 15 temmuz süreci yaşandı.
eğitim seviyesi, makamı, geliri ne olursa olsun bir insanın nasıl mankurtlaşabildiğini yaşadığımız bu süreç sonrasında fetölü yazarlar sırra kadem bastılar.
tabi birçoğunuz merak ediyor uvey bunları neden yazdı diye. nihayetlendiriyorum.
ffk, kendi tabiriyle emek verdiği, vakit ayırdığı bir interaktif mecranın kapatılıp yeniden açılmasındaki usule takılıp yazmama kararı alacak kadar hakkaniyet gözeten bir insandı.
şimdi merak ediyorum; burada yazdığı dönemde kendisinin ve fikirdaşlarının tutumları nedeniyle sözlüğü bırakıp gitmiş nice insanda hakkı olduğunu,
yazdığı dönemde fikir ve hareketleriyle zan altında bırakmalarına sebep olduğu sözlük yöneticisi ve moderatörlerinde hakkı olduğunu biliyor mu ?
sözlükte son birkaç aydır beliren kriptolardan bahsediliyor. sürüngenlerin adetidir saklandıkları yerden çıkmaya başlayacaklar illa ki.
bir fetölüden erdemli, onurlu bir hareket beklemek kadar aptalca bir şey olamaz. bu yazının sebebi de burada günah çıkarmasını ya da fetö hakkındaki güncel düşüncelerini öğrenmek değil. ekşi'de 15 temmuz'dan sonra yazdıklarına göz gezdirilince "siyasi fikirlerinde" bir değişiklik olmadığı görülüyor.
her şeyden öte kendisi -tanıyanların aşina olduğu üzere- doğup büyüdüğü memleketi gözetirsek anadolu pedagojisiyle yetişmiş bir insan olarak ve her şeyin ötesinde bir müslüman olarak 15 temmuz'dan sonra burada kalbini kırdığı, hakkına girdiği yazarlardan, moderatörlerden ve yöneticilerden özür dilemeliydi.
fetölülerin bukalemunluğunu, ciğersizliğini kanıksadık fakat bizler de yukarıda anlattığım süreçte cogito ve dünya sözlük'te hem yazan hem de yönetsel anlamda emek veren insanlar olarak zan altında kalırken korkakça köşesine çekilenlerden olmamalıydı.
tanıyanlar bilir hayatım boyunca belden aşağı vurmayı seven birisi olmadım. sözlük hesabı hala açık olduğu ve cevap verme hakkı olduğu için nick altına yazmak istedim. reelde tanımadığımız, menfaatimiz, siyasi anlamda fikir birliğimiz olmayan kendisi gibiler yüzünden 2,5 yıl zan altında kalmış -ki sözlükte bu konuda benden daha fazla rencide olan da vardır- birisi olarak bunları yazma hakkımın olduğunu düşünüyorum.
bu saatten sonra fikirleri, inancı, kimi ne için ne maksatla sevdiği kendisini bağlar.
fakat kaçıp gitmek ve fikirlerini yazmayı uygun gördüğü sözlükte yazmaya devam etmeden önce burada gelip iki satır etmeliydi.
gelip iki satır yazsaydı alacağı ithamlar, cevapları tahmin ediyordu fakat müslüman olmak, delikanlı olmak, adam olmak ve bir mahalleyi andıran bu platformda aynı mahallenin sokaklarını arşınlamış bir insan olmak bunu gerektiriyordu. hakka inanan her vicdan bunun ne kadar elzem olduğunu bilirdi. yapamadı, yapamadılar.
kendisine ekşi sözlükteki vaktinin kıymetini bilmesini dilerim.
devamını gör...