bugün doğum günüm ve gurbet ellerde çok canım sıkılıyor be sözlük. 5 yıldır eğitim için hem bayramları hem de doğum günlerini kaçırmaktan iflahım kesildi. bugün ise en yakın arkadaşım unuttu beni galiba, ailem ile kameradan ağlaştık, arkadaşlarım hala kutlama mesajları atmaya devam ediyor, ben ise yetiştirmeye çalıştığım tezimle sabahın ilk ışıklarından beri pc başındayım. kederliyim işte. sıradaki parça bana gelsin;
o beğenilen tanım, neden o kadar beğenildi, ben de bilmiyorum. halbuki onu yazdığımda acemi bir yazardım. şimdi yazayım da sonra nasılsa silerim dediydim. o kadar oy alınca silemedim de, kaldı öylece. ne bileyim, sürümden mi kazandı acaba. halbuki daha iyilerini okuyup yazdık. ama o işte kaldı öyle.
bilgisayarımda yeni tanıştığım birinin fotoğrafı var. ara sıra fotoğrafı açıp bakıyorum, inceliyorum gözlerini,ellerini,gülüşünü çok acayip bir duygu sözlük. insan yeni tanıştığı birinin resmine bu kadar bakarmı sence. acep ne olaki.
sabahtan beri haluk leventin alışamadım şarkısını ağzımda geveleyip duruyorum. ama sadece "alışamadım sensizliğeeee, alışamadıım ben bu derdeee" cümlelerini söylüyorum. sakız gibi, çiğne çiğne bitmiyor.