zeka seviyem yerlerde...
ders çalışırken yaptığım aptallıkları farkedince, neden yalnız kalmaya mahkum olduğumu anlayabiliyorum.
misal bir camiinin ismi ve kim tarafından yaptırıldığı ezberlenecek. camii'nin ismi sidi
ukbe camii, yaptıranın ismi ise
ukbe b. nafi. ve ben bu ikisi arasındaki bağlantıyı bir türlü kuramıyorum. niye? çünkü
sidi ukbe camii ismi beynimin kıvrımlarından geçerken, -artık nasıl güçlüklerle karşılaşmışsa demek- dönüp dolaşıp
sebk i hindi şekline bürünmüş. kalıcı olarak düzeltemiyorum da. bu sadece küçük bir örnek. hayatım böyle saçmalıklarla dolu.
mesela kursta bir kadın var, ismi melek. melek ile arasında fonetik açıdan uzaktan yakından bir alaka olmadığı halde, kadına yaklaşık bir aydır, "hanife abla" diye sesleniyorum. kadın da artık bozulmuş olacak ki, "sen en iyisi bana angel de, alışmanı sağlar" dedi. gülmeye çalıştım, renk vermemek için.
a 101'e c 101 demem de ayrı bir alay konusu.
gülelim eğlenelim diye yazmıyorum, cidden moralimi bozuyor bu durum. bir cümlenin iki kez tekrar edilmesinden nefret eden ben, bu hatalarımı düzeltemediğim için, her defasında "hanife değil melek" "c 101 değil a 101" gibisinden uyarılarla karşı karşıya kalmak zorunda kalıyorum.
ismi munise olan kadını her gördüğümde aklıma arpa şehriyenin gelmesi de apayrı bir konu tabii.
öyle işte...
devamını gör...