11481.
yolda yürürken dükkan tabelalarının altından geçmemeye özen gösteririm. aniden kopup kafamı karpuz gibi ikiye ayırmasından korkarım.
her sağlıklı erkek gibi ben de günümün çalışmaktan geri kalan bölümünü maç izleyerek geçiririm. bak mesela, iki gün ara verildi dünya kupasına, hayata küstüm, vücudumun çeşitli bölgelerinde sıkıntıdan çıbanlar çıkmaya başladı. maçsızken sağlıksızım.
bugüne kadar reklamını izlediğim hiçbir ürünü almadım. bir şeyi almamı dayatıyorlarsa o şey kesin zararlıdır kanısı hakim zihnimde.
geçen gün eşim beni çekiçle ayağıma muntazam vuruşlar yaparken yakalamış. nörolojik bir problemim var sanırım. belki de sadece mazoşistim.
yine geçen gün fark ettim ki bim ve a101 bize ailelerimizden bile daha yakın olmuş. annemin yüzünü görmüyorum bunları gördüğüm kadar. arada migros’a, macro center’a falan giriyorum, kendimi uzay boşluğuna bırakılmış şempanze gibi hissediyorum. fakirlikten değil, aradaki uçurum beni ürkütüyor.
eskiden şiir yazardım. şarabın ve tütünün ucuz olduğu yıllardı. gerçi ikisini de kullanmazdım. iyi şiir yazardım ve okurdum. davudi sesimle inletirdim ebeveyn banyosunu. evet, zengindim, öyle ki ebeveyn banyom bile vardı. bir ebeveyne gece tavşanlık yaptığı çok da hissettirilmemeli diye düşünüyorum. ayıp geliyor.
zengin ve kültürlü bireylerin acı çekmesine anlam veremiyorum. bari fakirlerin acılarına ortak olmayın.
her sağlıklı erkek gibi ben de günümün çalışmaktan geri kalan bölümünü maç izleyerek geçiririm. bak mesela, iki gün ara verildi dünya kupasına, hayata küstüm, vücudumun çeşitli bölgelerinde sıkıntıdan çıbanlar çıkmaya başladı. maçsızken sağlıksızım.
bugüne kadar reklamını izlediğim hiçbir ürünü almadım. bir şeyi almamı dayatıyorlarsa o şey kesin zararlıdır kanısı hakim zihnimde.
geçen gün eşim beni çekiçle ayağıma muntazam vuruşlar yaparken yakalamış. nörolojik bir problemim var sanırım. belki de sadece mazoşistim.
yine geçen gün fark ettim ki bim ve a101 bize ailelerimizden bile daha yakın olmuş. annemin yüzünü görmüyorum bunları gördüğüm kadar. arada migros’a, macro center’a falan giriyorum, kendimi uzay boşluğuna bırakılmış şempanze gibi hissediyorum. fakirlikten değil, aradaki uçurum beni ürkütüyor.
eskiden şiir yazardım. şarabın ve tütünün ucuz olduğu yıllardı. gerçi ikisini de kullanmazdım. iyi şiir yazardım ve okurdum. davudi sesimle inletirdim ebeveyn banyosunu. evet, zengindim, öyle ki ebeveyn banyom bile vardı. bir ebeveyne gece tavşanlık yaptığı çok da hissettirilmemeli diye düşünüyorum. ayıp geliyor.
zengin ve kültürlü bireylerin acı çekmesine anlam veremiyorum. bari fakirlerin acılarına ortak olmayın.
devamını gör...