sözlükte daha evvel erkeklik başlığında paylaşmıştım. bu başlık için de uygun.
1900'lü yııların ortalarına kadar türkçede "erkeklik" deyiminin karşılayan tanımlar:
"baş eğmezlik, sağlamlık, sadıklık, ahdevefa, sözünde durmak, güvenirlik, inanmışlık, adillik, hakbilirlik, arkadaşlık, sırtını dönmemek, ağırbaşlılık, hal ile hareketlerde kıvırmama, yürüyüşte kırıtmama, sözleri peltek ve yayarak telaffuz etmeme, ilişkilerde etkinlik ile muktedirlik, zayıfa, yaşlıya, çocuk ile kadına silah çekmeme, kadın karşısında hakbilir olmakla birlikte, çıt kırıldım kibarlıklara tevessül etmeme."
bence güzel detaylar.*

Erkek adamın işinin olmayacağı sözlükteki beğeni listesi. Sırf ataması iyi diye ebe listesine girecek kadar düşmedik. Geçenlerde bir iki tanımım, hiç istemediğim halde maalesef ki bu listeye girdi. Daha evvel sırf bu listeye girmemek için tanımıma artı oy vermiş yazarlara oylarını geri almaları için mesaj attığım doğrudur.
Bu kadızadeliler ki Osmanlı döneminde ortaya çıkmış aşırı bir gruptur. Bunlar “Kur’an-ı kerim ve ezanın makamla okunuşuna, kabir ziyaretine ve kahvenin içilmesine karşı çıkmışlardır. bunun yanında Hızır aleyhisselamın hayatta olmadığını, peygamber efendimizin anne ve babasının imansız öldüğünü savunmuşlar ve İbnül-Arabî’nin küfre girdiğini beyan etmişlerdir.”
İşte bu zihniyete sahip bir adam, açık artırmayla satılan firdevsi’nin şehname’sini satın alır ve çadırına gider. Eseri incelerken içerisinde birçok tasvir görür ve bu kıymetli tasvirleri “tasvir haramdır” diyerek karalamaya başlar. İşte bunu gören evliya çelebi, bu müptezele hepimiz yerine güzelce sövmüştür. İşte o sövgü:
“Bir müraî yobaz ve sübyancı yani mahbup-dostların Kadizâdeli fırkasından geçinen nâmert, fesatçı, üçkağıtçı, faiz yiyici, sahtekâr, hak yiyici, aşağılık, oğlancı, mūstamel, anasının hatası rezil bir herif, fazla kazanırım diye açık artırmada satılan sanat eseri bir Şehnâme'yi 1.600 guruşa satın alarak üzerine kaydettirdikten sonra çadırına gitmiştir. Çadırına vardığında resimleri seyrederken ‘Resim haramdır' diye bütün sayfalarında olan bazı sanat eseri resimlerin gözlerini çıkarır gibi o nergislerin gözlerini Etrak bıçağıyla oyarken her yaprağı delik delik delmiş, bazı resimleri bıçağıyla boğazladım sanarak boğazlarından çizmiş, üstad böylesine kıymetli bir eserin her sayfasını bir ayda hasıl etmemişken bu herif, bazı güzel kadın ve erkek resimlerinin yüzlerini ve elbiselerini ağzındaki pis balgamı ve tükürüğüyle pisletmiştir.”
Bu da orijinal sövmesi:
https://i.hizliresim.com/49WpKh.png
İşte bu zihniyete sahip bir adam, açık artırmayla satılan firdevsi’nin şehname’sini satın alır ve çadırına gider. Eseri incelerken içerisinde birçok tasvir görür ve bu kıymetli tasvirleri “tasvir haramdır” diyerek karalamaya başlar. İşte bunu gören evliya çelebi, bu müptezele hepimiz yerine güzelce sövmüştür. İşte o sövgü:
“Bir müraî yobaz ve sübyancı yani mahbup-dostların Kadizâdeli fırkasından geçinen nâmert, fesatçı, üçkağıtçı, faiz yiyici, sahtekâr, hak yiyici, aşağılık, oğlancı, mūstamel, anasının hatası rezil bir herif, fazla kazanırım diye açık artırmada satılan sanat eseri bir Şehnâme'yi 1.600 guruşa satın alarak üzerine kaydettirdikten sonra çadırına gitmiştir. Çadırına vardığında resimleri seyrederken ‘Resim haramdır' diye bütün sayfalarında olan bazı sanat eseri resimlerin gözlerini çıkarır gibi o nergislerin gözlerini Etrak bıçağıyla oyarken her yaprağı delik delik delmiş, bazı resimleri bıçağıyla boğazladım sanarak boğazlarından çizmiş, üstad böylesine kıymetli bir eserin her sayfasını bir ayda hasıl etmemişken bu herif, bazı güzel kadın ve erkek resimlerinin yüzlerini ve elbiselerini ağzındaki pis balgamı ve tükürüğüyle pisletmiştir.”
Bu da orijinal sövmesi:
https://i.hizliresim.com/49WpKh.png
özellikle kendi soyadlarını seçme ayrıcalığına sahip milli edebiyat ve ilk dönem cumhuriyet edebiyatı edipleri bu konuda öndedir. adamlar arasında kötü isme sahip olan neredeyse yok gibi. ayrıca genellikle çift isme sahip olmaları önemli bir etken. mesela:
(bkz: yahya kemal beyatlı): ismine tek tek baktığımız zaman ne yahya ismi ne de kemal ismi bir karizmaya sahip ama soyadı ile bir araya gelince bence ortaya harika bir isim çıkıyor.
(bkz: cahit sıtkı tarancı): aynı şekilde ne cahit ne de sıtkı isminin herhangi bir albenisi yok ama soyadıyla birlikte adeta karizmatik bir isme dönüşüyor.
(bkz: ahmet hamdi tanpınar): abi öyle bir isim ki hani 4 yaşındaki bir çocuk bu ismi taşısa önüne geçer ceketini iliklersin, o derece.
(bkz: agah sırrı levend): aşırı aşırı beğendiğim bir isim. üçlü combinasyon mükemmel.
diğerleri:
(bkz: arif nihat asya)
(bkz: behçet kemal çağlar)
(bkz: faruk nafiz çamlıbel)
(bkz: fazıl hüsnü dağlarca)
(bkz: halide edip adıvar)
(bkz: necip fazıl kısakürek)
(bkz: nazım hikmet ran)
(bkz: nihat sami banarlı)
(bkz: mehmet akif ersoy)
(bkz: mehmet emin yurdakul)
(bkz: orhan veli kanık)
(bkz: orhan seyfi orhon)
(bkz: yakup kadri karaosmanoğlu)
(bkz: ziya osman saba)
bir tek o dönem için ahmet haşim ismi vasat. hem tek isim olması hem de haşim soyadı pek karizmatik durmamış.
1928 şampiyonlar ligi türk edebiyatı kadrosu toplu fotoğraf çekimi başlığında daha nicelerini görebilirsiniz.*
(bkz: yahya kemal beyatlı): ismine tek tek baktığımız zaman ne yahya ismi ne de kemal ismi bir karizmaya sahip ama soyadı ile bir araya gelince bence ortaya harika bir isim çıkıyor.
(bkz: cahit sıtkı tarancı): aynı şekilde ne cahit ne de sıtkı isminin herhangi bir albenisi yok ama soyadıyla birlikte adeta karizmatik bir isme dönüşüyor.
(bkz: ahmet hamdi tanpınar): abi öyle bir isim ki hani 4 yaşındaki bir çocuk bu ismi taşısa önüne geçer ceketini iliklersin, o derece.
(bkz: agah sırrı levend): aşırı aşırı beğendiğim bir isim. üçlü combinasyon mükemmel.
diğerleri:
(bkz: arif nihat asya)
(bkz: behçet kemal çağlar)
(bkz: faruk nafiz çamlıbel)
(bkz: fazıl hüsnü dağlarca)
(bkz: halide edip adıvar)
(bkz: necip fazıl kısakürek)
(bkz: nazım hikmet ran)
(bkz: nihat sami banarlı)
(bkz: mehmet akif ersoy)
(bkz: mehmet emin yurdakul)
(bkz: orhan veli kanık)
(bkz: orhan seyfi orhon)
(bkz: yakup kadri karaosmanoğlu)
(bkz: ziya osman saba)
bir tek o dönem için ahmet haşim ismi vasat. hem tek isim olması hem de haşim soyadı pek karizmatik durmamış.
1928 şampiyonlar ligi türk edebiyatı kadrosu toplu fotoğraf çekimi başlığında daha nicelerini görebilirsiniz.*
Yeni bir yazar, hoş gelmiş. Dikkatimi çekti, sadece Türkiye ve dünya gündemi ile ilgili başlıklar açıyor. Yaptığı sözlük için çok değerli bir şey ama sadece haber başlıkları açtığı ve o tür başlıklara "yorumsuz" yazdığı için sanki bana moderasyon tarafından özel olarak yetiştirilen bir yazar izlenimi verdi. Bot da olabilir, hayırlısı.*
benim mahlasımın içerisinde "sevinç" kelimesi geçtiği için sanırım biraz feminen duruyor. bu yüzden çok defa kız sanıldım. hatta elinde çiçeklerle taksim meydanına yolladığım yazarlar da oldu fakat teyze sanıldığımdan beri böyle bir fobim yok allah'a şükür aştık bu fobileri.
Ömrümde ilk kez bir çekiliş kazandım. Güzel duyguymuş, Teşekkür ederim. Ne kazandım onu da tam bilmiyorum ama olsun. Sonuçta önemli olan kazanmaktı.*
Beşiktaşlılar neredesiniz? Maç bitmiş hala
ortalıkta başlıkk yok, çok ayıp.*
Beşiktaş'ın aboubakar, mensah(2) ve larin'in golleriyle 4-1 kazandığı karşılaşma. Karagümrük'ün golünü de penaltıdan borin attı.
Beşiktaş için kolay bir galibiyet oldu. Maçın başından sonuna kadar hep üstün taraf onlardı. Bu arada acayip objektif tanım girmişim hahaha..
ortalıkta başlıkk yok, çok ayıp.*
Beşiktaş'ın aboubakar, mensah(2) ve larin'in golleriyle 4-1 kazandığı karşılaşma. Karagümrük'ün golünü de penaltıdan borin attı.
Beşiktaş için kolay bir galibiyet oldu. Maçın başından sonuna kadar hep üstün taraf onlardı. Bu arada acayip objektif tanım girmişim hahaha..
Sadece tek alarm kurup telefonu uzak yere koymam yetiyor uyanmam için. Telefon Yakınımda olunca o tatlı uykum yüzünden bazen nefsime yenik düşebiliyorum.
O yüzden telefonu yattığınız yerden ulaşamayacağınız bir köşeye koymak daha iyi bir çözüm. tabi o tek alarmı da duymayacak kadar ağır bir uykunuz yoksa.
O yüzden telefonu yattığınız yerden ulaşamayacağınız bir köşeye koymak daha iyi bir çözüm. tabi o tek alarmı da duymayacak kadar ağır bir uykunuz yoksa.
ben bu adamı ilk defa çocukken galiba adnan oktar'ın satanizm ile ilgili saçmasapan bir belgesinde satanist olarak tanımıştım. o korkunç görüntüsü aklımdan bir türlü gitmez bu yüzden ama halbuki adam satanist değilmiş. boşuna hakkında kötü düşünmüşüm. o korkunç görüntüsü mesleği için sadece bir maskeymiş.
Bence adının "Memleket hareketi partisi" olması gereken parti. Böylece kısaltımı "MHP" olurdu. Üzerine bir de parti amblemini hilalli bir şey yapsalardı seçim sandığında yanlışlıkla da olsa milliyetçi oylardan %1'lik bi pay alabilirdi. Tabi bunun tam tersi de olabilir. Belirteyim, sonra sözümü dinleyip oy kaybederseniz kapıma gelmeyin.*
bir sözlük yazarı olsaydı mahlası "bazen sevinç paso keder" olurdu.*
günümüzde 60 yaş üstündeki teyzelerin ve amcaların dahi sosyal medya kullandığını düşünürsek sayıları pek az olan insandır. özellikle genç insanları düşündüğümüzde bu insan yok denecek kadar azdır.
böyle bir abi tanıyorum. 35 yaşında ve edebiyat öğretmenliği yapıyor. hala tuşlu telefon kullanır. bırakın sosyal medya kullanmayı şu uzaktan eğitim olayı çıkmasa bilgisayardan dahi internete girmeyen birisi. hatta tuşlu telefonunu bile belli saatler dışında kullanmaz. siz onu ararsınız o "belli saateler" içerisinde değilse cevap vermez daha sonra sizi geri arar. devasa bir kütüphanesi vardır tüm araştırmalarını vs oradan yapar. kitaplarıyla mutlu güzel bir hayatı var. kendi gündeminde yaşayan bir insan. imreniyorum ama biz bu bataklığın içinde doğmuş bir nesiliz, kendimi bu kadar soyutlayamam maalesef.
böyle bir abi tanıyorum. 35 yaşında ve edebiyat öğretmenliği yapıyor. hala tuşlu telefon kullanır. bırakın sosyal medya kullanmayı şu uzaktan eğitim olayı çıkmasa bilgisayardan dahi internete girmeyen birisi. hatta tuşlu telefonunu bile belli saatler dışında kullanmaz. siz onu ararsınız o "belli saateler" içerisinde değilse cevap vermez daha sonra sizi geri arar. devasa bir kütüphanesi vardır tüm araştırmalarını vs oradan yapar. kitaplarıyla mutlu güzel bir hayatı var. kendi gündeminde yaşayan bir insan. imreniyorum ama biz bu bataklığın içinde doğmuş bir nesiliz, kendimi bu kadar soyutlayamam maalesef.
karadenizli olduğum için sık sık tecrübe ettiğim bir mutfaktır. hani çok beğendiğimi söyleyemem genelde sadece enerji kazanmak için yiyorum ama aralarında sevdiğim yemekler de yok değil.
(bkz: turşu kavurma): https://i.hizliresim.com/jfvJfl.jpg
kırk yıl yemesem ah keşke bi turşu kavurma olsa da yesem demem ama annem yaptığında da itiraz etmeden yiyorum. bence tadı fena değil, hafif acılı olacak o zaman daha güzel oluyor.
(bkz: hamsikoli): https://i.hizliresim.com/mQGNTp.jpg
bunu çok seviyorum. hem hamsili hem hamsisiz de yapılır. hamsisiz olanı ayranla güzel gider. mısır unu, pazi, soğan, hamsi ve tereyağının muhteşem uyumudur.
(bkz: pepeçura): https://i.hizliresim.com/dKHUvj.jpg
laz üzümünden yapılan muhallebi türü bir tatlıdır. aramız kendisiyle bir türlü barışmamıştır. asla yiyemem, hafif ekşi bir tadı vardı galiba pek hatırlamıyorum uzun süre oldu.
(bkz: karalahana sarması): https://i.hizliresim.com/gQByZ0.jpg
ve gelelim en kral Karadeniz yemeğine. karalahana sarması. bu sarma için kurşun atar kurşun yerim arkadaş. tokat erbaa yaprağıyla yapılan üzüm sarması halt etmiş bunun yanında kusura bakmayın. değeri pek bilinmiyor bu lezzetin.
(bkz: karalahana ezmesi)
bu yemeği allah için severim. yine turşu kavurma gibi 40 yıl yemesem aramam ama olduğu zaman da itiraz etmeden yerim. görüntüsü biraz nahoştur, o yüzden insanlar biraz önyargıyla yaklaşıyorlar bu yemeğe. ben de bu sebeple resmini eklemiyorum google'dan bakın. hahaha
(bkz: karalahana çorbası): https://i.hizliresim.com/HebXx1.jpg
hiç sevmem. üzerine yazmaya bile değmez. aramız kendisiyle hiçbir zaman barışmamıştır, maalesef. yine de allah yokluğunu aratmasın.
gördüğünüz gibi yeşillik ağırlıklı gayet sağlıklı yemeklerdir. Bu yemekleri yiyenler otomatik olarak ülkede önemli yerlere geliyorlar. Bakınız, recep tayyip Erdoğan, ekrem İmamoğlu, Süleyman soylu, Selçuk bayraktar, mesut yılmaz vs aklıma bir anda gelen isimler. Biraz araştırsak daha ne isimler vardır allah bilir. Keşke ben de severek yiyebilseydim... önemli yerlere gelirdik. *
(bkz: turşu kavurma): https://i.hizliresim.com/jfvJfl.jpg
kırk yıl yemesem ah keşke bi turşu kavurma olsa da yesem demem ama annem yaptığında da itiraz etmeden yiyorum. bence tadı fena değil, hafif acılı olacak o zaman daha güzel oluyor.
(bkz: hamsikoli): https://i.hizliresim.com/mQGNTp.jpg
bunu çok seviyorum. hem hamsili hem hamsisiz de yapılır. hamsisiz olanı ayranla güzel gider. mısır unu, pazi, soğan, hamsi ve tereyağının muhteşem uyumudur.
(bkz: pepeçura): https://i.hizliresim.com/dKHUvj.jpg
laz üzümünden yapılan muhallebi türü bir tatlıdır. aramız kendisiyle bir türlü barışmamıştır. asla yiyemem, hafif ekşi bir tadı vardı galiba pek hatırlamıyorum uzun süre oldu.
(bkz: karalahana sarması): https://i.hizliresim.com/gQByZ0.jpg
ve gelelim en kral Karadeniz yemeğine. karalahana sarması. bu sarma için kurşun atar kurşun yerim arkadaş. tokat erbaa yaprağıyla yapılan üzüm sarması halt etmiş bunun yanında kusura bakmayın. değeri pek bilinmiyor bu lezzetin.
(bkz: karalahana ezmesi)
bu yemeği allah için severim. yine turşu kavurma gibi 40 yıl yemesem aramam ama olduğu zaman da itiraz etmeden yerim. görüntüsü biraz nahoştur, o yüzden insanlar biraz önyargıyla yaklaşıyorlar bu yemeğe. ben de bu sebeple resmini eklemiyorum google'dan bakın. hahaha
(bkz: karalahana çorbası): https://i.hizliresim.com/HebXx1.jpg
hiç sevmem. üzerine yazmaya bile değmez. aramız kendisiyle hiçbir zaman barışmamıştır, maalesef. yine de allah yokluğunu aratmasın.
gördüğünüz gibi yeşillik ağırlıklı gayet sağlıklı yemeklerdir. Bu yemekleri yiyenler otomatik olarak ülkede önemli yerlere geliyorlar. Bakınız, recep tayyip Erdoğan, ekrem İmamoğlu, Süleyman soylu, Selçuk bayraktar, mesut yılmaz vs aklıma bir anda gelen isimler. Biraz araştırsak daha ne isimler vardır allah bilir. Keşke ben de severek yiyebilseydim... önemli yerlere gelirdik. *