internetten atarsak günde 12 tane ücretsiz mesaj hakkımız vardı. O yüzden üniversitenin bilgisayar laboratuvarında çalışırken arada böyle ücretsiz mesaj atan öğrenciler olurdu. Ben değil bi arkadaşım tabii*

Her şeyi güzelce anlatırken bir noktada tekliyorsa orada kendisini utandıracak bir hatasını gizliyordur.
Hiç şaşmaz.
Hiç şaşmaz.
Yolun bir türlü bitmek bilmemesidir.
Sözlüğün demirbaşları. Bezen 10 gün sözlüğe uğramadığım oluyor. Geri dönüğümde bir bakıyorum bu ikisi her şeyimi oylamış, bi dünya başlık açmış. Seferberlik çıksa en evvel bu arkadaşlar gönüllü yazılırdı.
Kötü de olsa, eksik de olsa, o gün rakip çok güçlü de olsa günün sonunda Bi şekilde kazanan klüp.
İşte bu yüzden her erkeğin kız evladı olmalıdır.
Fizik olarak güçlü değil. Böyle giderse kiralık gider.
Sosyete bim’i. Sebzeleri taze ama pahalı. Değişik gıdalar olabiliyor. En iyi patates kızartması sosu (kajun) buradakidir.
-hiç kimseden hiç bir şey beklememek. yerine gelmeyince üzülüyorsunuz.
-bir de şey var, başkaları kötü de olsa iyi olmak. bunca yıl kötü olana kötü oldum. evet hakkınızı savunuyorsunuz ama çok bulanık karışık bir duygu durumu oluyor.
-kafa dengi gönül dengi arkadaşlar edinmek. bunu da pek beceremediğim için yazıyorum. sıkıldıkça kitaplara ve sosyal medyaya sığınmaktan bıkmaya başladım.
-sushi. sushi de benim için bir mutluluk sebebi.
-bir de şey var, başkaları kötü de olsa iyi olmak. bunca yıl kötü olana kötü oldum. evet hakkınızı savunuyorsunuz ama çok bulanık karışık bir duygu durumu oluyor.
-kafa dengi gönül dengi arkadaşlar edinmek. bunu da pek beceremediğim için yazıyorum. sıkıldıkça kitaplara ve sosyal medyaya sığınmaktan bıkmaya başladım.
-sushi. sushi de benim için bir mutluluk sebebi.
inceden bi heyecan hissetmeye neden olur. “bakalım benim hakkımda ne demişler, kim demiş nasıl demiş” filan diye bir heyecanla tıklarsınız. Gerçi böyle diyorum ama en son ne zaman nickaltımı sol frame’de gördüğümü bile hatırlamıyorum. Her halde bi 2-3 yıl olmuştur.
yanlış bir teknik direktörle ve işe yaramayan bir sistemle oynayan takımım. Bu sezon üst grubun biraz altında ve orta sıralarda geçecek, maalesef görünen o. Geriden topla çıkan her takım bu takımı ezer.
ayrıca takım gol atamıyor. Ön tarafta bir planımız yok gibi turuyor.
ayrıca takım gol atamıyor. Ön tarafta bir planımız yok gibi turuyor.
yok artık bunu da yazacak mıyız?
Böyle bir pide olduğunu ilk defa duyuyorum.
(bkz: fakirlik seviyem)
(bkz: fakirlik seviyem)
Yeri geliyor bir şeyler öğrenmek için yeri geliyor çene çalmak için, siyaset için, futbol için, iman ve islam için ve Karşılıklı yazışmak için kullandığım bir mecra burası. Sevilmesem de burada başka sözlükte de yapamam. Eski ihl sözlüğün devamı olarak gördüğüm için bir gönül bağım da var. O yüzden gittiği yere kadar buradayım.
Bir bölge küffar elinden kılıç zoruyla alınırsa o beldenin en büyük ibadethanesini cami çevirmek bir gelenektir. Bu o bölgenin islam toprağı olduğunun bir sembolüdür. Hatta bunun aynısını hristiyanlar endülüs emevi devletini yıktıklarında kurtuba camiine yapmışlardır.
Geçtiğimiz günlerde bir belgesel izledim, yunan hava pilotları istanbul üstünden geçerken (onlar constantinople diyorlar), ayasofyanın üstünden geçerken selam veriyorlardı. bu da meseleye bizim saf kalple “ya nolacak müze kalsaydı” filan düşüncesiyle yaklaşan saf kalpli arkadaşlarımıza gelsin. İş cami açmak değil. Devletler arası ilişkiler öyle olmuyor, adamların 1000 yıllık devletini yıkmışsın, 100 sene önce senin ülkeni işgal etmişler. Adamlar hala aynı duyguyla çocuklarını yetiştiriyorlar. Devletler arası ilişkiler öyle saf kalplilikle yürütülmez. Ayasofya’nın camiye çevrilişi dünyaya türkiye’nin kendini nerede gördüğünü göstermesi bakımından bir mesajdır. Misal, Geçen sene türk heyeti rusya’ya gittiğinde putinle görüşmeden önce salonda beklettiler mi? Rus devlet televizyonu o anları ekranın alt tarafına sayaç koyarak verdi mi? 50 saniye “bizi” beklettiler mi? Biz ne yaptık biz de geçen hafta Astana zirvesinde Putin’i 50 saniye ayakta beklettik (2 gün önce kübra par habertürk’te yazdı). Bu işler böyledir. Devletler arası ilişkiler saf kalple iyi niyetle yürütülmez. Hakkını aramazsan tavizle başlar, sonunda seni ezerler.
Geçtiğimiz günlerde bir belgesel izledim, yunan hava pilotları istanbul üstünden geçerken (onlar constantinople diyorlar), ayasofyanın üstünden geçerken selam veriyorlardı. bu da meseleye bizim saf kalple “ya nolacak müze kalsaydı” filan düşüncesiyle yaklaşan saf kalpli arkadaşlarımıza gelsin. İş cami açmak değil. Devletler arası ilişkiler öyle olmuyor, adamların 1000 yıllık devletini yıkmışsın, 100 sene önce senin ülkeni işgal etmişler. Adamlar hala aynı duyguyla çocuklarını yetiştiriyorlar. Devletler arası ilişkiler öyle saf kalplilikle yürütülmez. Ayasofya’nın camiye çevrilişi dünyaya türkiye’nin kendini nerede gördüğünü göstermesi bakımından bir mesajdır. Misal, Geçen sene türk heyeti rusya’ya gittiğinde putinle görüşmeden önce salonda beklettiler mi? Rus devlet televizyonu o anları ekranın alt tarafına sayaç koyarak verdi mi? 50 saniye “bizi” beklettiler mi? Biz ne yaptık biz de geçen hafta Astana zirvesinde Putin’i 50 saniye ayakta beklettik (2 gün önce kübra par habertürk’te yazdı). Bu işler böyledir. Devletler arası ilişkiler saf kalple iyi niyetle yürütülmez. Hakkını aramazsan tavizle başlar, sonunda seni ezerler.