midyat ve mardin merkez. aslında çok daha güzel bir yer olabilecekken olamamış bir yerdir mardin.

küçük kızınızın size sarılması yeterli olabiliyor bazen. bir de sevdiğim yazarlar var onlar bazen çok güzel yazıyor, onları okumak da böyle. Allah'ı tanımaksa her daim mutluluk kaynağı, en zor zamanlarımda bile o'nu anarım içim huzur bulur.
hz. hatice'dir. evet, peygamber efendimizle (sav) evlilik hikayesini okuyun, ilk hamle seyyidlerin anası'ndan gelmişti. tabi bunun evveliyatı da var, hz. hatice bir rüya görmüştü, amcası bu rüyayı tabir edince peygamber efendimiz'e başka bir gözle bakmaya başlamıştı filan... hayırlı uğurlu olsun.
Şu anda haber global ekranlarında mansur yavaş’a sıralı saydıran eski ankara belediye başkanı. Rakamlarla ve baya sağlam konuşuyor. “Ne isterseniz sorun” diyecek kendine güvenli. Dediğine göre görev yaptığı 23,5 yılda belediye personeli sayısını 20.070’den 29.000’lere çıkmış, mansur yavaş ise 2 yılda 6.500 kişi almış. Doğru yanlış, günahı kendi boynuna. Şimdiye kadarki kısımdan ikna oldum ama adil olmak için mansur yavaş’ı da dinlemek lazım.
Nasıl oldu bilmiyorum, 3’ünde de aynı anda süt ve yağ gibi gıdalara zam geldi. Tuhaf.
Bütün zamanların en absürt filmleri arasında 3. seçilmiş diye duyduğum film. Efsane denilebilecek kadar absürt replikleri vardır. Her defasında sonuna kadar izlemeye niyet edip 10-15 dakikadan fazla dayanamadığım bir filmdir aynı zamanda. Filmin başlangıcındaki introda insanlığın uzaya yayılacak kadar geliştiği ama bütün bunları terkedip ilk insanlar gibi basit ve sade yaşamı seçtiklerini söylediği kısımda dayanamayıp her defasında “tamam ama neden?” demekten kendimi alamıyorum *. En güzellerinden biri de cüneyt abimizin arkadaşına söylediği bilgelik ve hikmet kokan şu söz:
“vücudundan kurtul sadece ruh ve zihninle yaşa, o zaman toprak altında da yaşayabilirsin”.
not: senaryo cüneyt arkın abimize aittir. Filmin geliriyle yapımcı güzel bir villa almış, cücü’ye bir ev ve aytek’e (aytekin akkaya) güzelinden bi motosiklet düşmüştür.
“vücudundan kurtul sadece ruh ve zihninle yaşa, o zaman toprak altında da yaşayabilirsin”.
not: senaryo cüneyt arkın abimize aittir. Filmin geliriyle yapımcı güzel bir villa almış, cücü’ye bir ev ve aytek’e (aytekin akkaya) güzelinden bi motosiklet düşmüştür.
hayret kimse çorabının içine para saklamıyormuş. evet benim bu kişi. bu yaşta ve hala kaybetmekten korktuğum bir para varsa saklayacağım yer bellidir. ve Bu güne kadar da beni hiç mahcup etmemiştir.
(bkz: tam o sırada uyanmak)
maç bittiğinde "ulan o kadar para verdik bişey anlamadık" diyecektir. o yüzden bırakın son 5-10 dakika forvette takılsın *.
Kendisi fetö’den yargılanmış ama beraat etmişti. Yaş’ta terfi öncesi gelen belgelerinde bir olumsuzluk görülmemesi üzerine önce terfi ettirilmiş, istihbarat ve emniyetten gelen bilgiler üzerine görevine başlatılmadan görevden alınmıştı. Buradan çıkarılacak çok dersler var. Öncelikle askeriyedeki fetö ile mücadelede hala alınması gereken çok yol var. Hulusi akar 150’si general seviyesinde, 21 bin küsur adamın askeriyeden uzaklaştırıldığını söylemişti. Demek ki hala k.çına tekme atılacak adamlar var. Sonra, fetö’nün yargı ayağında da hala çok işimiz var. bu adama beraat veren, belgesini yaş’a getiren, telefonda konuşan her kim varsa bütün irtibatları araştırılmalı.
Ya batılılar anlamıyor bu hakem işlerinden ya biz.
bugün içimden bir parça koptu. ilk gençliğimde tanıdığım bilge ve güzel bir insanı kaybettim. "iyi düşün doğru karar ver", "yeniden insan insana" ve "savaşçı" ile tanımıştım o'nu. lise sondayken bir arkadaşım "kendisine ulaşabileceğini, isterse görüşmemin mümkün olduğunu" söylemişti. çok heyecanlandım ama nedendir bilmem gitmedim, istemedim. daha sonra televizyon sohbetlerinde rastladım kendisine. ne kadar eksik kaldığını, ne kadar ilgisiz bırakıldığını anlattıkça gözlerim doluyordu. ilk evliliğinde amerikalı genç bir kıza klasik anadolulu türk erkeği kalıplarıyla yaklaşıp o kızcağızın hayatını nasıl perişan ettiğini anlatıyordu... anlatırken kendi de çok üzülüyordu, belli oluyordu. bunu gereksiz bir hayat hikayesi olarak değil, izleyiciye ders olsun diye anlatıyordu. her görüşüne katılmasam da kendimizi keşfetmenin, hayatın bizden neler istediğinin, bizim bu hayata nasıl yaklaşmamız gerektiğinin derslerini veriyordu. bugün internette hayatını kaybettiğinin haberini görünce içimde bir şeyler öldü, çok yakın bir büyüğümü kaybetmiş gibi hissettim. ruhu şad olsun.
İyi yaşamayı istediği için kendisini suçlayamayız. Yalnız zengin dediğimiz insanlar da zenginlerle evlenmek istiyor ve ayrıca bu zenginlerin sayısı da sınırsız değil. O yüzden yine kala kala kendi ayarımızdakilere kalıyoruz *. benim gözlemim benzer kültür ve ekonomideki aileler arasındaki evlilik daha sağlam oluyor yoksa bir taraf diğer tarafa eziliyor. Bu yüzden “bir defa evleniyorum” diye abuk sabuk kaprisler yapan geline veya “şunu iste, bunu yap” diye kulağına fısıldayan akrabalarına temiz bir sopa çekesim geliyor. İnsanları lanet ettiriyorsunuz, bunu yapmayın. O çocuk evlendikten sonra yıllarca kredi ödemekten sırtının kamburu düZelmiyor, uykuları kaçıyor, yüzü gülmüyor. Aşırı isteklerin sonu buraya çıkıyor, bunu yapmayın.
Son bir tavsiye olarak ilave edeyim; 17 yıldır evli biri olarak... sevgi temelli evlilik çok güçlü ve tutkulu oluyor ama saygı temelli evlilik daha uzun ömürlü. Mümkünse ikisini bir arada bulabileceğiniz kişiye gönlünüzü verin *. Verin ki sabah yanınızda gördüğünüzde içiniz ferahlasın. Eyyorlamam bu kadar.
Son bir tavsiye olarak ilave edeyim; 17 yıldır evli biri olarak... sevgi temelli evlilik çok güçlü ve tutkulu oluyor ama saygı temelli evlilik daha uzun ömürlü. Mümkünse ikisini bir arada bulabileceğiniz kişiye gönlünüzü verin *. Verin ki sabah yanınızda gördüğünüzde içiniz ferahlasın. Eyyorlamam bu kadar.
Dolar son bir aydır ufak ufak düşüyor ama 7 liraya gelince orada kalıyordu (bkz: direnç noktası). Bugün bu direnç kırıldı. Bunda merkez bankası’nın yüksek faiz politikasının etkisi var, yatırım yapacak olanlar mevduata yöneldi. Dolardan da çıkış var dolar bozdurup mevduata yönelme şeklinde ama bu bozdurma o kadar da güçlü değil. Düşüş sürerse Merkez dolar ya da altın alıp rezervini güçlendirecektir. düşüş devam ederse ufak ufak faiz de azaltabilir, yalnız şu anda erken gibi. Pandemide 20 milyar dolar kadar rezervden harcamışız, Her yıl Turizmden gelen (19 milyar dolar) ve havacılıktan gelen (6 milyar dolar) toplam 25 milyar dolar da gelmedi. Bu yıl toparlanma yılı olsun artık. Herkesin buna ihtiyacı var.