zaman geçtikçe sevgi ve saygımın azaldığı akımdır. öyle bir an geliyor ki ha nostradamus'un dörtlüklerini okumuşum ha bunların şiirlerini diye kendime kendime düşünüyorum. hadi nostradamus kelle koltukta yaşıyordu, o zaman bu yazarlarımız neden hep imgeleme yolunu seçti? bunun cevabını hep toplumsalcılığa karşı tepki olarak verirdim, ama giriş-gelişme-sonuç'tan sonra toplumsalcılık karşıtlığında mangalda kül bırakmayan ikinci yenilerin iktidar erkine hep yenik düştüğünü daha doğrusu kaçak güreştiğini söyleyebilirim. o yüzden attila ilhan bence bu akıma getirdiği eleştiri bakımından haklıdır.

en saf pamuktan yapılmış, çizgili ve tekli hırkadır. giyen dervişe çok yakışır. ya olduğu gibi görünür ya göründüğü gibi olur.
akp fanlarına göre gülen cemaati'dir. aynı kişilere göre 2-3 sene önce en sevilen cemaatti halbuki.
ne adalet işliyor ne allah'ın emaneti zayıflara sahip çıkan oluyor.
bu ülkeye demek ki dexter'lar lazım.
bu ülkeye demek ki dexter'lar lazım.
kemal sunal filmlerinde şıh hazretlerinin işine gelmediği zamanlarda en fazla sarf ettiği cümlelerden.
bmw spor arabaya binmek, 10.000 liralık saat takmak, 5 bin liralık takım kuşanmak gibi çok sade bir hayat tarzı ile tasavvufun özüne işaret eden mütevazliktir.
her derde deva olan çubuk.
hiç şüphesiz bir tas çorba ile nefsine hakim olup, eski bir hırka ile alimliğini üzerinde taşıyan tasavvufçudur.
cemaatçilere hiç yakıştıramadığım durumdur. halbuki baksınlar akp fanlarına, azıcık örnek alsınlar. alçakgönüllülük, mütevazilik, en bi enlik falan hep onlarda. kibir desen hiç yok. ya taraf olursun ya bertaraf ey cemaatçiler.
hangi terörist, katil, it, kopuk, şerefsiz, karaktersiz, ahlaksız varsa salınması durumunda sürece destek verecekler için gelsin: allah sizlerin tez elden belanızı versin. çok samimiyim.
anladığım kadarıyla türkiye basınında farklı, amerikan basınında farklı tarzı olan amerikan vatandaşı. yolu kesen adam'ın verdiği linkteki yorumuna göre abd'nin şer ekseni politikasına eleştiri getirmiş lakin o şer ekseni politkasının en ateşli günlerinde müslümanların abd'den çok şey öğrenmesi gerektiğini, müslümanların için en uygun ülkenin abd olduğunu satırlarca yazmıştı. kendini en bi müslüman ilan edenlerde sık gördüğümüz bir durum amnezi aslında. lakin burada amnezi en iyi niyetli tabir oluyor. kendisinin görüşüne göre ırak tezkeresine onay verip, bir 2 milyon müslüman da biz öldürseydik, 'tamam şimdi benim gibi en bi müslüman oldunuz, abd'den çok şey öğrendiniz' diyecekti heralde. allah razı olsun abd'den ve abd'yi sevenlerden.
ümmet nerede yanlış yaptı demiş. işte ümmet aşağıdaki linkte yanlış yaptı. tavşan dağa küser haberi olmaz ama sizin bizim gözümüzde öldüğünüz günler üzerinden mevsimler geçti, abd ümmetiyle hatanızı ararsınız artık.
git
ümmet nerede yanlış yaptı demiş. işte ümmet aşağıdaki linkte yanlış yaptı. tavşan dağa küser haberi olmaz ama sizin bizim gözümüzde öldüğünüz günler üzerinden mevsimler geçti, abd ümmetiyle hatanızı ararsınız artık.
git
mahallemizi geliştirmek ve güzelleştirmek adına aldığım karar. yarından tezi yok seçim çalışmalarıma başlıyorum. mahallelilere vaadim dördüncü köprüyü mahallemize yapmak, mahallemizin her hafta tıkınan kanalizasyon sorunu için avrupa'dan gastorenterolog getirtmek, bakkalın arkasındaki boş arsada jeotermal kuyu açmak ve tüm mahalle sakinlerimize bedava uranyum dağıtmak olacak.
tek dezavantajım tecrübesizkiğim ama olsun bu ülkede muhtar bile olamaz diye küçümsenen insanlar başbakan oldu, ben neden olmayayım? kendime güveniyorum.
tek dezavantajım tecrübesizkiğim ama olsun bu ülkede muhtar bile olamaz diye küçümsenen insanlar başbakan oldu, ben neden olmayayım? kendime güveniyorum.
ortaylı'nın servet-i fünuncu olduğunu anladığımız yorumu. yani diyor ki şairler sadece çiçekleri, böcekleri, otları, çimenleri yazsınlar. halbuki bırak şairi sanatçı olan herhangi bir kişinin toplumsal olaylardan etkilenmemesini beklemek son derece kısır bir bakış açısı olur. tam tersine şairler, bu türden hareketliliklerde toplumun duygularına en iyi tercüman olan ve topluma yeni bir yön çizen kişilerdir. bir de bu programda mevzu kısakürek üzerinden tartışılmış fakat özellikle sezai karakoç'un diriliş'i bu bağlamda daha çarpıcı bir örnektir. ayrıca ismet özel de bence bu konunun gizli kahramanlarındandır.
90'lı yıllarda özellikle kemalist çevrenin düşünce adamlarına yönelik suikastlar sonrası atılan popüler bir slogan idi. köprünün altından çok sular aktı. o zaman ufak bir azınlık olarak görülen muhafazakarlar iktidar oldu, o zaman çoğunluk gibi gözükenler azınlık. sloganlar ise zaman içerisinde fazıl say ülkeyi terk etsin gibi karşıt kutba aynı kanaldan evrildi. lakin bir tek iran değişmedi. o hep düşman olarak kaldı. önceden dincilerin gönderilmek istendiği yer şimdi suriye politikasına muhalif edenlerden mit tartışmalarında iktidarı doğru bulanlara kadar çok daha geniş bir kesime kucak açması istenen ülke oldu.
pop art akımının en önemli temsilcisi andy warhol'dan esinlenirsek şöyle diyebiliriz:
bir gün herkes iran'a gidecek.
pop art akımının en önemli temsilcisi andy warhol'dan esinlenirsek şöyle diyebiliriz:
bir gün herkes iran'a gidecek.