whatsapp’tan kolay kolay kopabileceğimi sanmıyorum ancak olur da tüm iş/akademik ve aile gruplarım taşınırsa gideceğim uygulama signal olur. her şeyimize zaten rahatça erişiyorlar. tek çare akıllı telefon kullanmamak.

bugün babacığımın doğum günü. artık elli bir yaşına girdi. ruhen bize karşı hâlâ çocuk. annesini kaybettiği günden beri daha da çocuk. bedenen ise artık yaşlılığın etkileri bi’ nevi hissediliyor. velhasıl sözlük, her ne kadar pastasıydı güzel sofrasıydı hazırlayacak olsam da, eşimin babasının olmayışını bilerek hazırlanacak olmak biraz yüreğime ağır geliyor. ölüm apaçık bir gerçek. bu gerçeği hayata entegre etmek yer yer zorlaşıyor.
yuvanda hissetmektir. coşkuyla sevmek, coşkuyla yaşamak demektir.
yuvam.
git
git
sevdiğimi yolculadıktan sonra sayamadığım haftalardır girmediğim sözlüğe bakayım dedim. biraz iç döküş ve gezinmek için. doğrusu birçok değişiklik olmuş. değişim mühimdir. değiştirmek mühimdir. bulunduğun yeri daha da iyiye götürmenin ve geliştirmenin yaşattığı haz hayatta çok kolay denk gelinen bir durum değil. bu yüzden emeği geçen herkese kendi adıma teşekkür ederim.
yeniden merhaba sözlük!
yeniden merhaba sözlük!
cepler yeterince dolmadı demek ki.
euro 8,18 iken yani ağustos’un ilk günlerinde benden alınan euro borcu ödendiğinde -bundan iki gün önce- 9,88’di. diyeceklerim bu kadar!
euro 8,18 iken yani ağustos’un ilk günlerinde benden alınan euro borcu ödendiğinde -bundan iki gün önce- 9,88’di. diyeceklerim bu kadar!
gerçek üzüntü ne zaman başlar biliyor musun?
yaşın kadar yaşayamadığını anladığın an...
yaşın kadar yaşayamadığını anladığın an...
tüm sevdiklerimi kalp krizinden kaybettim. artık bu korku ile yaşamaya çalışmayacağım, kabulleneceğim.
sevgili sözlük, bugün eşimin babasını kaybettik.
artık o büyük bir adam oldu.
ben de büyüdüm.
içimdeki kargaşayı nasıl anlatayım. mahşer yeri gibi... her şey üst üste geldi, gücümü toparlamakta sıkıntı çekiyorum. yaşımdan yorgun ve telaşlıyım. artık bazı şeyleri önceden hissetmek istemiyorum. ruhum yaralanıyor. allah yardımcım olsun sözlük. güzel günler gelecek.
artık o büyük bir adam oldu.
ben de büyüdüm.
içimdeki kargaşayı nasıl anlatayım. mahşer yeri gibi... her şey üst üste geldi, gücümü toparlamakta sıkıntı çekiyorum. yaşımdan yorgun ve telaşlıyım. artık bazı şeyleri önceden hissetmek istemiyorum. ruhum yaralanıyor. allah yardımcım olsun sözlük. güzel günler gelecek.
yalan haberdir.
öğrenciler emek hırsızlığı yaparak, kopyala yapıştır yöntemiyle ya da başka birine yaptırarak o dersin sınavını veriyorlar. böyle bir sistemdir.
sevgili sözlük, evleneceğim!
ruh eşimle, hayatımın âşkıyla!
alırım bi' hayırlı olsununu:))
ruh eşimle, hayatımın âşkıyla!
alırım bi' hayırlı olsununu:))
malum pandemi dönemindeyiz. bu süreçte dikkat etmemiz hususlar, herkes için varolan kurallar mevcut. bu kurallara uyarak yurt dışına çıkma konusunda bir sakınca görmüyorum.
henüz yeni bu tecrübe etmişken bu dönemde tatilin artı ve eksi yönleri şu şekilde:
çoğu müze, tarihi mekân kapalı oluyor.
turistik yerler yeterince hareketli bir piyasa geçirmediğinden, normal zamanda iki euro olan magnet beş euro olabiliyor.
ee turist az olunca da, ilgi ve alaka hep sizde oluyor. en iyi yemekler, en iyi kahveler, en iyi oteller...
uçak biletleri aşırı uygun fiyatlı oluyor. (tabii ben çok daha önceden aldığım için maalesef bana pahalıya geldi. :( )
henüz yeni bu tecrübe etmişken bu dönemde tatilin artı ve eksi yönleri şu şekilde:
çoğu müze, tarihi mekân kapalı oluyor.
turistik yerler yeterince hareketli bir piyasa geçirmediğinden, normal zamanda iki euro olan magnet beş euro olabiliyor.
ee turist az olunca da, ilgi ve alaka hep sizde oluyor. en iyi yemekler, en iyi kahveler, en iyi oteller...
uçak biletleri aşırı uygun fiyatlı oluyor. (tabii ben çok daha önceden aldığım için maalesef bana pahalıya geldi. :( )
üniversitelerin kontrollü bir şekilde açılması, eğitimin yüz yüze (yarı online yarı yüz yüze de olabilir) devam etmesi kanaatindeyim. uzaktan eğitim de verim oranı maalesef yüz yüze olan eğitim gibi olmuyor. hayatın normale dönmesi en az iki seneyi bulur. bu virüsle yaşamayı öğrenmeli, kurallara uymak zorundayız.
dede evim yirmi bir yıldır dedesizdi. babannem geçen sene ağustos sonunda vefat etti.
dokuz gün önce memleketimize geldim. bu süre boyunca dede evimden hep uzakta durdum, beş dakika yakınlıkta olmasına rağmen. zihnim, anılarım, hasretim izin vermedi. gidemedim.
bugün, evden içeri adımımı attığımda dünyam altımdan kaydı. o derin koku beni sersemletirken eşyalar bi yandan konuşuyor gibiydi benimle. dolan gözlerime inat, babannemin yıllardır uyuduğu odasının kapısının girişinde artık kendimi tutamadım. nasıl tutulur ki...
mavi gözleri, atma türkülerini dinlediğim güzel sesi, yılların emeğini sergileyen elleri...
yüreğimde hasretin ağırlığı hiç dinmeyecek, hep hatıralarımda yaşayacak.
nurlar içinde yatsın.
dede evinin değerini o evin içinde ses varken bilin, dünya üç günlük dünya...
dokuz gün önce memleketimize geldim. bu süre boyunca dede evimden hep uzakta durdum, beş dakika yakınlıkta olmasına rağmen. zihnim, anılarım, hasretim izin vermedi. gidemedim.
bugün, evden içeri adımımı attığımda dünyam altımdan kaydı. o derin koku beni sersemletirken eşyalar bi yandan konuşuyor gibiydi benimle. dolan gözlerime inat, babannemin yıllardır uyuduğu odasının kapısının girişinde artık kendimi tutamadım. nasıl tutulur ki...
mavi gözleri, atma türkülerini dinlediğim güzel sesi, yılların emeğini sergileyen elleri...
yüreğimde hasretin ağırlığı hiç dinmeyecek, hep hatıralarımda yaşayacak.
nurlar içinde yatsın.
dede evinin değerini o evin içinde ses varken bilin, dünya üç günlük dünya...