#7204640
eleştiri en nihayetinde güzeli bulmak için yapılan bir şey . eleyip , elleyip güzele doğru yol almak. bizde her ne kadar "çemkirmek " olarak görevini yerine getirmeye devam etse de umudu kaybetmiş sözlerden de kişilerden de hiç haz almıyorum. eleştiri kültür olarak yerleşmeli ve ilelebet eleştirel düşünce devam etmeli.
lakin umudu kaybetmekten de öte kendi tarihinden , kendi insanlarından , kendi köklerinden tiksinen "bizden bir nane olmaz" , "bizim millet ahlaksız ve ilkesiz " gibi sözlerle kendini de aşağılamayı seven tiplemelerin öz güven yoksunu olmaları bir kenara açık bir ruh hastası olduğunu hatta ilaçla tedavi edilmelerinin bile kurtaramayacağı , zincirle yatağa bağlanacak kertede hasta olduklarına inanırım.

baya uzun süredir akciğerindeki rahatsızlığından dolayı tedavi görüyordu. fakat komplikasyonlardan dolayı kalbi durmuş . 30 dakika sonra kalbi tekrar çalışmış ama akşama doğru maalesef hakkın rahmetine kavuşmuş. yaşayan , yürüyen bir galatasaraydı adeta.
2 sene önce medikal hospital'da yine bir ameliyat geçirmişti. o zaman ziyaretine gidip uzun uzun sohbet etmiştik. en son görüşüm de o oldu kendisini. hayata duruşu dimdik ve çok ilkeli bir insandı. sözde mözde değil özde bir hayvanseverdi. nerdeyse parasının tamamını hayvansever derneklerine ve hayvanlara harcardı.
sosyal medya paylaşımları ve tribünlerde hakkında anlatılanları dinlediğinizde ve ya gördüğünüzde bir psikopat diyebilirsiniz belki ama insani diyalog ve iletişimlerinde çok merhametli bir insandı. sadece konu galatasaray olunca kendinden geçiyordu. futbol konusunda da olağanüstü bilgisi olan biriydi. futbolun hem teorik hem de yaşam tarafını bilgece araştırıp öğrenen biriydi. bütün gazete, kitap , sosyal medya vesaire her şeyi didik didik ederdi.
bazen trabzon'da 50 kişinin üstüne saldır çekip yürürken , bazen bir yandan elma ısırıp yerken aynı anda adam tekmelerken , bazen kadıköy -karaköy vapurunda tek başına kitap okurken , bazen bir spor yazarıyla hayata ve futbola dair paylaşımlarını röportajlarken, bazen eşiyle sahilde yürüyüş yaparken kısacası hayatın her alanında bir şekilde var olan bir abimzidi. allah gani gani rahmet eylesin.
2 sene önce medikal hospital'da yine bir ameliyat geçirmişti. o zaman ziyaretine gidip uzun uzun sohbet etmiştik. en son görüşüm de o oldu kendisini. hayata duruşu dimdik ve çok ilkeli bir insandı. sözde mözde değil özde bir hayvanseverdi. nerdeyse parasının tamamını hayvansever derneklerine ve hayvanlara harcardı.
sosyal medya paylaşımları ve tribünlerde hakkında anlatılanları dinlediğinizde ve ya gördüğünüzde bir psikopat diyebilirsiniz belki ama insani diyalog ve iletişimlerinde çok merhametli bir insandı. sadece konu galatasaray olunca kendinden geçiyordu. futbol konusunda da olağanüstü bilgisi olan biriydi. futbolun hem teorik hem de yaşam tarafını bilgece araştırıp öğrenen biriydi. bütün gazete, kitap , sosyal medya vesaire her şeyi didik didik ederdi.
bazen trabzon'da 50 kişinin üstüne saldır çekip yürürken , bazen bir yandan elma ısırıp yerken aynı anda adam tekmelerken , bazen kadıköy -karaköy vapurunda tek başına kitap okurken , bazen bir spor yazarıyla hayata ve futbola dair paylaşımlarını röportajlarken, bazen eşiyle sahilde yürüyüş yaparken kısacası hayatın her alanında bir şekilde var olan bir abimzidi. allah gani gani rahmet eylesin.
mesih jesus dedenin 3 gün önceki lafı. kendi yediği naneyi iyi bildiği için böyle konuşuyor. masada her şeyi ayarlamış yalının babası.
dedeye nasip olacak ellehem. lig bitmeden 1 milyon penaltıya ulaştılar. aferin şikespor.
bugüne kadar kaybedecekleri her maçta hakemler devreye girdi zaten . haramzade köpeklerin yine kul hakkı yiyerek , emek sömürerek aldıkları maç. rahat olun azize başkaınınızın hedef 1 milyon penaltı vaadinin gerçekleşmesine çok az kaldı.
ne lalesi olduğu artık iyice belli olan amatör maç yönetmekten başka hiçbir tecrübesi olmayan mhk başkanımsısının şikebahçesini şampiyon yapmak için her tür pisliği yaptığı , yalı çocuğu KOç yumurtası evladının köpeği olmuş menopoza girmiş bir bir kadının psikonevrotik bunalımlarını çekmek zorunda mıyız ?
defolup git oradan. prof musun nesin bilmem ama gelmiş geçmiş en dandik en rezil başkansın. haddini bil ey densiz , bilmezsen o koltukta 3 gün daha oturamayacağını 3 gün sonra oradan indirilince anlarsın. şerefin varsa da istifa edersin.
defolup git oradan. prof musun nesin bilmem ama gelmiş geçmiş en dandik en rezil başkansın. haddini bil ey densiz , bilmezsen o koltukta 3 gün daha oturamayacağını 3 gün sonra oradan indirilince anlarsın. şerefin varsa da istifa edersin.
galatasaray tribünlerinin tanınmış efsane liderlerinden biri ve abisi. tribün kültürü olan 4 büyük taraftar gurupları içinde de bilinen ve tanınan biridir. kalp krizi geçirmiş . sanırım bu ikinci kalp krizi oldu ve duyduğum kadarıyla bu sefer beynine de hasar vermiş. inşallah en kısa zamanda iyileşir ve aramıza tekrar döner. bu seneki söke söke şampiyonluğumuzu görmeden bir yere gitme ali abi ..
git
git
bir dönem yanlış anlaşılma yüzünden birbirimizi düelleya davet etmiştik. ulus heykelin orada randevulaşıp satır ve bıçakla birbirimize dalıp kol ve ayaklarımızı parçalamıştık . hakkını helal etsin.
buna niye kültür mantarı demişler diye kafa yorup düşünürken aklıma geldi. o anda aklıma gelen şeyden dolayı kültür demişler bence. yani mantar üzerinde düşünmüşler , araştırmışlar , yoğunlaşmışlar ve ortaya bir kültür çıkmış. çıkan bu kültüre de mantar demişler. mantarına da kültür demişler al sana kültür mantarı işte.
sivasspor - fiorentina maçında sahaya inip bir futbolcunun burnunu kırdığı söyleniyor. aynı anda cep telefonundan fener - sevilla maçına da tanım girmiş. aynı anda iki işi yapabildiğine kesin laz değil ya da antenleri açık bir ermiş evliya.
git
git
sıvacı falan değil bu adam tam bir gudubet hatta cenabet ve hatta lanet. geçen sene de bizim maçı anlattı ve elendik. bastığı yerde ot bitmez dinime.
maltepe vedat işkembe. şimdiye kadar gidip işkembesini yememiş olan * yazarım diye sözlükte dolaşmasın.
salkım saçak, geniş bayan pardon kadın fistanı.
en son askerde duymuştum sanırım bu kelimeyi. artık dağın başındaki köylerde bile helaya hela demiyorlar yazık gerçekten yazık. elealı parmenides yaşasa mezarına geri dönerdi ya da duyu ve duygularla hareket edip baştacı yapardı bu temaşa dostu olağanüstü kavramı. sanata çevirir anayurt yapardı orayı.
bir kere tuvalet nedir aga? önce bunu sorgulamak lazım. helaya tuvalet deyince modern olduğumuzu falan zannediyoruz. mis gibi hela varken tuvalet de neyin nesi?