az bir ara vereceğim platform. belki...

1914 sakarya doğumludur. çocukluğunda istanbul'a giderek film makinaları tamir eden bir atölyede çalışmıştır. daha sonraları 1930'larda necip erse ile radyo imalatı yapmaya başlamışlar. daha sonra almanya'ya giderek bir yapım şirketi yanılmıyorsam klang film de çalışıyor. sesli filmler üzerine yoğunlaşıyor. daha sonra türkiye'ye dönüp yeşilçam'da filmlerin ses düzenlemelerini yapıyor. daha sonraları selanik'e göç etmiş ve orada vefat etmiştir.
aslında türkiye'de bu işi başlatanlardan biri necip erses'tir. soyadı kanunuyla birlikte soyadını da zaten yaptığı işten almıştır. 1930'larda yorgo ilyadis ile radyo imalatı yapıyorlardı. necip bey çok sinemaya dahil olmamıştır ancak yorgo ilyadis ki kendisi sakaryalıdır, torunları ile tanışmıştım. erkan esenboğa'dan çok önce filmlerde sesleri alan kişi olarak görülür.
susuz yaz, 1964 ilk turist ömer, vesikalı yarim, ala geyik gibi filmlerin sesleri ona aittir. erkan esenboğa'yı da o yetiştirmiştir.
(bkz: yorgo ilyadis)
(bkz: erkan esenboğa)
susuz yaz, 1964 ilk turist ömer, vesikalı yarim, ala geyik gibi filmlerin sesleri ona aittir. erkan esenboğa'yı da o yetiştirmiştir.
(bkz: yorgo ilyadis)
(bkz: erkan esenboğa)
hayatta sevmediğim şey.
bildiğin silikon topları kemiriyorum gibi. bir şey yiyeceksem kaseye koyar, kaşıkla yerim. bu içecek değil yani.
bildiğin silikon topları kemiriyorum gibi. bir şey yiyeceksem kaseye koyar, kaşıkla yerim. bu içecek değil yani.
direkt mangal kömürüyle yazsaydın evladım.
bekar olması.
hadi bakiym...
hadi bakiym...
adam evden vurmuş topa, gol sevinci için otobüse binip gitmiş stada.
benim görüşüm bazı şarkılar orijinalinden güzel olabilir. ama zaten güzellik görecelidir. zaten salt bir güzel tanımı olsaydı yüzyıllardır devinen estetik felsefesi diye bir alan olmazdı. yani tartışılıyor estetik zaten yapısı itibarı ile sonucu olan mutlak bir durum değil. neyse bunu meraklısı için estetik felsefesi okumalarına bırakalım.
dediğim gibi benim kendime göre bir estetik güzellik algım var ve bir şarkının cover'ı, o algıya orijinalinden daha yakın olabilir. hatta benle benzer estetik algıya sahip insanlar çoğunlukta olabilir ve büyük bir çoğunluğa bir şarkının coverı orijianalinden daha güzel gelebilir. ama şu konuda katılırım bir şarkıyı sıfırdan üretmek, onun coverı orjinalinden güzel dahi olsa daha büyük, daha takdir edilesi bir başarıdır. yani şarkının orjinalini ortaya koyan kişi cover yapandan daha başarılıdır. sanat anlamında daha üretken ve yaratıcıdır.
dediğim gibi benim kendime göre bir estetik güzellik algım var ve bir şarkının cover'ı, o algıya orijinalinden daha yakın olabilir. hatta benle benzer estetik algıya sahip insanlar çoğunlukta olabilir ve büyük bir çoğunluğa bir şarkının coverı orijianalinden daha güzel gelebilir. ama şu konuda katılırım bir şarkıyı sıfırdan üretmek, onun coverı orjinalinden güzel dahi olsa daha büyük, daha takdir edilesi bir başarıdır. yani şarkının orjinalini ortaya koyan kişi cover yapandan daha başarılıdır. sanat anlamında daha üretken ve yaratıcıdır.
Wc, ayak yolu, kenef, lavabo, abdesthane, memişhane gibi tuvalet yerine kullanılan kelimeler.
(bkz: Tuvalete gideceğim yerine kullanılan cümleler)
(bkz: Tuvalete gideceğim yerine kullanılan cümleler)
bir kere hela nedir aga? önce bunu sorgulamak lazım. Kenefe hela deyince modern olduğumuzu falan zannediyoruz. mis gibi kenef varken hela da neyin nesi?