Buradan çıkıp gitmeden önce,
Bana borçlarını ödemelisin.
Tek tek hesap tutmalıyız seninle,
Zira, ben fazlayım, sen fazla eksiksin!
Herşeyi not aldım, defter tuttum.
Sana vuslat olacak an'a zaman,
İçime işleyen sesine nefes,
Her kayan yıldıza bir dilek tuttum.
Yetmedi bir de ömrümü ömrüne ekleyip,
Sevdanı el üstünde tuttum..!
Buna karşılık,
Senden aldığım bir parça umuttu.
Şimdi hesapla bakalım, hepsi ne tuttu...?!
Krşni
Bak burası da benim keşke köşem,
ömrümün çoğunu burada geçiririm...
ömrümün çoğunu burada geçiririm...
Alışmışız şimdi ilkokuldan beri, haftanın 7 gün olmasına. Fakat bir merak işte, acaba 8 gün olsaydı daha mı iyi olurdu, ya da 6 da mı kalsaydı? Deniyorum ama hafızamın kanı kaynamış bir kere 7'ye, ötesini kabullenemiyor.
Psikolojide buna ne deniyordu?
(bkz: haftanın günleri yedidir, azı da çoğu da kafayı yedirir)
Psikolojide buna ne deniyordu?
(bkz: haftanın günleri yedidir, azı da çoğu da kafayı yedirir)
Dumanlar korna çalıyor,
Trafik sıkışık, yüreğim dar.
Hayallerim umman olmuş,
Usulca toza bulanıyor sokak aralar.
Efkarım koynumda artık,
Düğün bitti, sesler bitti.
Baş ucumda ayyaş sancı,
Gül gibi geçinme vakti..
Krşni
Trafik sıkışık, yüreğim dar.
Hayallerim umman olmuş,
Usulca toza bulanıyor sokak aralar.
Efkarım koynumda artık,
Düğün bitti, sesler bitti.
Baş ucumda ayyaş sancı,
Gül gibi geçinme vakti..
Krşni
Edebiyat denilince, kalemim acizane de olsa lafazanvari hasbihal eder kendisiyle. Fakat tarihle aram iyi değildir, husumetli değiliz ama oturup bi karşılıklı konuşup tanışamadık. Bir de trigonometri.. Yalnızca bir el sıkışmışlığımız vardır. Kimdir necidir bilmem..
Ömrümden geçip giden, bitmişliklere alışığım,
Ben şahsa değil, kalbimdeki aşka aşığım...
Kurşuni
Ben şahsa değil, kalbimdeki aşka aşığım...
Kurşuni
Bir fazla almak, bir fazla olmak değil.
Kimler var, vermekle tam kalmışlar.
Özdemir Asaf
Kimler var, vermekle tam kalmışlar.
Özdemir Asaf
Zihnimde 46'lığa dair sempozyum,
yüzümde Beethoven betimlemeli maske...
yüzümde Beethoven betimlemeli maske...
Herşeye diyecek bir söz bulabilen anlamına gelen bu ifadede, sağlık sektöründeki ebe'den mi yoksa yakalamaca oyunundaki ebeden mi bahsediliyor? Bunu çözemedim fakat laf ebesinin buna da bir açıklaması vardır muhakkak..
Sıcak ile soğuğun arasında ılık varken,
Yavaş ile hızlının ortasında, vasati yol alırken;
gülmek ile ağlamak arasındaki hal için neden bir ifade yok ki? Oysa çok sık yaşarız bunu.
Yeni bir kelime türese ; kih kah ühü..? cıks, telaffuzu zor oluyor. Bir de durumun vehametine göre eğreti oldu.
Gülmek ile ağlamak?
Galiba buldum; "gözüyaşlı tebessüm"...
Yavaş ile hızlının ortasında, vasati yol alırken;
gülmek ile ağlamak arasındaki hal için neden bir ifade yok ki? Oysa çok sık yaşarız bunu.
Yeni bir kelime türese ; kih kah ühü..? cıks, telaffuzu zor oluyor. Bir de durumun vehametine göre eğreti oldu.
Gülmek ile ağlamak?
Galiba buldum; "gözüyaşlı tebessüm"...
Çocukluğuma in doktor,
çocukluğuma in de bir iki gülücüğümü kapıp bana getir...
;((
çocukluğuma in de bir iki gülücüğümü kapıp bana getir...
;((
Bunu bir erkek derse dikkate almam.
Zira ADAM olan böyle bir kelamda bulunmaz...
Zira ADAM olan böyle bir kelamda bulunmaz...
Atıcılığı bilmem ama
usta bir ıskaşörüm,
tam 12'den ıskaladım seni...!
Krşni
usta bir ıskaşörüm,
tam 12'den ıskaladım seni...!
Krşni
Gözler ile kulakların küskünlük yaşadığı bir anda akıl da arabuluculuk yapamayınca ortaya çıkan durum..
Haberden bihaber olan muhbir,
Vahim görünüyorsun, haberin olsun dicem de.
Neyse, altı üstü kalsın sende..
Haberden bihaber olan muhbir,
Vahim görünüyorsun, haberin olsun dicem de.
Neyse, altı üstü kalsın sende..
İmam neyini aldırdı bilmiyorum ama ben kendisine aldırmadım.
Fotoğrafa baktığımda altta yazan ayeti kerimenin manası bana manidar geldi.
(bkz: okuduğundan habersiz olmak)
Fotoğrafa baktığımda altta yazan ayeti kerimenin manası bana manidar geldi.
(bkz: okuduğundan habersiz olmak)