1. toplam entry 6622
  2. takipçi 23
  3. takip edilen 4
  4. puan 38705
  5. statü
  6. rütbe yazar
  7. kayıt tarihi 13 yıl önce

yagmurun golgesi

buraya hep gidenleri yazdık bu sabah, bir tane de ara sıra uğrayanlardan yazalım.
nezaketin temsilidir yağmurun gölgesi benim için sözlükte. şiddetin ve pervasızlığın yükselişte olduğu bir çağda, büyüklerini utandırarak, küçüklerine ilham olarak her koşulda nazik olmanın mümkün olmasıdır.

çok özlemle, çok sevgiyle.

zoraki yazar

kendisini bir kesmeste görmüştüm. ilk görüşte aşk. çok emeği var hem üstümde hem sözlükte. şimdi yaşamında bambaşka bir yolculukta. iyilikler, selamet onun olsun. nasılsa kavuşacağız, çok büyük özlem ve sevgi ile.

exception

bu sözlükten ama sözlüğün çok berisinde.
yarı saydam bir duvar inşa ettiği için çok mutluyum. o duvarın arkasında, mahrem alanının farkında. hem çok eğlendiğimiz hem çok dertleştiğimiz günlerin anısına... selam, saygı sana exception üstad.

uvey

o bir sözlük dehası.
bu sözlükte de önceki sözlüklerde de. buraya bir şekilde onun vesilesi ile geldik, tandık yüz, bildik bir sesti bizim için. güldük eğlendik, kermesler düzenledik, sahurlara kadar sürdürdük, çok emek verdi, çok zamanlar ayırdı... ama sonunda o da ayrıldı. çünkü bazı şeyler eskisi gibi olmaz. olmayacak. yeniye yer açması gerektiğini anladığı için gitmiş olmalı, kendisinin alacağı yeni bir şey kaldığı için... bende hatrı büyüktür. çoğu kez ricası üzerine hiç müsamaha göstermeyeceğim insanların, hiç müsamaha gösterilmemesi gereken davranışlarını görmezden geldim. "aman tadımız kaçmasın ali rıza bey dedim" bir işe yaramadı sonunda. bence yaramayacağını gördüğü için artık o da bu barış çağrılarını bırakıp kendi yoluna döndü. ama çok fazla kahkahada, çok sohbette hakkı vardır. sözlüğü dağılmadan tutanlardan, en önemlisiydi. o ve mizahı gitti. bilinçli bir seçimdi.
selam, saygı ve hürmetle uvey.

amorok

inanmazsınız eskiden bu sözlükte gülüyorduk biz, baya üst düzey kaliteli müzah ile. amorok sahneye çıkıyordu, sadaret bir yerlerden görünüyordu, uvey yerini alıyordu... o zamanki gibi gülmenin, o türlü mizah üretmenin artık imkansız hale geldiğini, getirildiğini pek önceden gördü amorok. zeka.

büyük saygı ile.

efsûs

bir müspet nazarın, incecik sesle gelen selamın, kendini gösterme telaşına düşülmeyen günlerin, edilen duaların reklamının yapılmadığı zamanların yazarıydı. henüz saadet zincirleri boynumuzu sıkmaz iken, zamanların bol olduğu, bir anlama geldiği, sözcüklerin de kıymet teşkil ettiği o günlerde buradaydı. buranın iyiliğinin ta kendisiydi.
sevgi, selam ve çok hasret ile.

acz

çoğunuz bilmez, hatırlamazsınız.
benim hatıramdır kendisi, uzun sohbetlerin arkasından daha uzun sessizliklerde "kaderimi seviyorum çünkü en güzel ihtimal o" diye tekrarlanan bir iç ses varsa, benimdir, onundur, ikimizindir.

sevgi, selam ve hürmet ile acz.

sadaret kethüdası

kendisini iyi anladığım ama geç anladığım, ilham alıp onun yaptığını zamanında yapamadığım.
şimdi yazanların çoğu eski yazarım diye düşünür ama onların da bilmediği zamanlarda sadaret'li, acz'li, amorok'lu, efsus'lu, uvey'li, o zamanki endoplasmik'li bir dönemi vardı sözlüğün. ben hep o zamanı arayarak, o atmosferi umarak kaldım. ne sözlük o zamanki sözlük, ne biz o zamanki sanal kişilikleriz. bunu anlayan, ara ara sözlüğe dönse de hep bu idrak ile yazan bilge biri sadaret. anlamıştı, her aklıselim insan gibi anladığı üzere hareket etti. seçim gelmeden bastı gitti. zaten görünen köy de ortadaydı. ara sıra kendisine ulaşıp sözlüğe dönsen mi acaba? diye bile sordum utanmadan. ne gereksiz hareketler...

ben buraya onu anladığımı yazmaya geldim. doğrusunu yaptı. her gün kanıtlanıyor bu durum.

ben buraya sadaret'i anladığımı ama sözlüğün yukarıda bahsettiğim o geri gelmeyecek günlerine duyduğum özlemi kontrol edemediğim için aptallık ederek burada kaldığımı yazmaya geldim.

bazı günler asla gelmez değil mi let my attitude dry?

gelmeyecek günü bekleyerek aptallık ettiğim vakitlerin pişmanlığını buraya bıraktıktan sonra...
saygılar, selamlar sana sadaret.
1 /