73 yaşıma kadar ümidimi korumuş adamdır.
Way be demek 73 de de ha.
İyi İyi.

" şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler"
Bir ömrün boşa geçtiği ancak bu kadar tarif edilebilir.
Bir ömrün boşa geçtiği ancak bu kadar tarif edilebilir.
An itibariyle başıma gelen şey.
Depremde evimiz az hasar aldı ama 2 büyük depreme ev de yakaladığımız için ihtiyarlar eve girmeye korkuyor.
Öğretmenevi bizi 2 ay misafir etti ama evimiz az hasar göründüğü için çıkışımızı verdiler.
Kız kardeşimin evine geldik. Evleri 70 m2. 2 aile 2 haftadır sıkışık sıkışık oturuyoruz.
Kardeş evi de olsa utancımdan her yemek masrafına alışverişe katkı sağlıyorum.
Enişte kasada dursa arkasında durmaktan utandığım için genelde ben alıyorum.
Anladım ki kimin evi olursa olsun en güzeli kendi evin.
izmir da 100 m2 bir arsam var ruhsat çıkarsa yqz sonunda müstakil bir ev yaptırıp ihtiyarları oraya yerleştireceğim.
Mal da yalan mülk de yalan. Derler ama gel bunu depremzedelere sorun.
Can herseydir. Allah'a şükürler olsun ama mal mülk yalan değildir.
Bir mülkümüz olmadığı için kapı kapı geziyoruz.
Yazlığı olanlar, yurtdışında evi olanlar rahat atlattılar.
Benim ev sağlam. Ama korkudan giremiyoruz.
Evi yıkılanlar ve gidecek yeri olmayanlar için durum daha üzücü.
O yüzden sıcak evinde oturup nette klavye de
Mal da yalan mülk de. Yazmak kolay.
Çünkü mülkün var.
Depremde evimiz az hasar aldı ama 2 büyük depreme ev de yakaladığımız için ihtiyarlar eve girmeye korkuyor.
Öğretmenevi bizi 2 ay misafir etti ama evimiz az hasar göründüğü için çıkışımızı verdiler.
Kız kardeşimin evine geldik. Evleri 70 m2. 2 aile 2 haftadır sıkışık sıkışık oturuyoruz.
Kardeş evi de olsa utancımdan her yemek masrafına alışverişe katkı sağlıyorum.
Enişte kasada dursa arkasında durmaktan utandığım için genelde ben alıyorum.
Anladım ki kimin evi olursa olsun en güzeli kendi evin.
izmir da 100 m2 bir arsam var ruhsat çıkarsa yqz sonunda müstakil bir ev yaptırıp ihtiyarları oraya yerleştireceğim.
Mal da yalan mülk de yalan. Derler ama gel bunu depremzedelere sorun.
Can herseydir. Allah'a şükürler olsun ama mal mülk yalan değildir.
Bir mülkümüz olmadığı için kapı kapı geziyoruz.
Yazlığı olanlar, yurtdışında evi olanlar rahat atlattılar.
Benim ev sağlam. Ama korkudan giremiyoruz.
Evi yıkılanlar ve gidecek yeri olmayanlar için durum daha üzücü.
O yüzden sıcak evinde oturup nette klavye de
Mal da yalan mülk de. Yazmak kolay.
Çünkü mülkün var.
kabullenmektir.
ölümü.
geleceğini.
yaşadığın hayatı.
gerçekleşmeyen hayallerini.
yaşanmamışlıkları.
hayal kırıklıkları.
yani işin özü kabullenmektir.
ölümü.
geleceğini.
yaşadığın hayatı.
gerçekleşmeyen hayallerini.
yaşanmamışlıkları.
hayal kırıklıkları.
yani işin özü kabullenmektir.
kardeşim ile yemek katına gittik. baktık kova resmi var. canımız çekti kova istedik. 101 tl verdim iki kişilik.
sonra bir geldi !! ops !! kova dediği şey bira bardağı gibi minnak bir şey.
içinde 2 tane kanat ucu. 4 tane küçük tavuk parçası 1 tane de büyük ceviz kadar bir parça 6 tane patates
benim için bir daha da avm de yemek olayı bitmiştir.
bir daha da gelmem.
sonra bir geldi !! ops !! kova dediği şey bira bardağı gibi minnak bir şey.
içinde 2 tane kanat ucu. 4 tane küçük tavuk parçası 1 tane de büyük ceviz kadar bir parça 6 tane patates
benim için bir daha da avm de yemek olayı bitmiştir.
bir daha da gelmem.
taşa da şurup, tahin, bal ve ceviz kırıkları koyarsan taş bile lezzetli olur.
yersiz bir önem verilen tatlı.
yersiz bir önem verilen tatlı.
bir umutla kaldığım sosyal tesiste kahvaltıya indim.
patates kızartması yok !!
baba akü yokkkk!!
tamam herşeye şükür.
bedava kahvaltı. Allah razı olsun ama ,
ne demek şakir!!
ne diyem Mahmut mu diyem.
bize de mi yok...
patates kızartması yok !!
baba akü yokkkk!!
tamam herşeye şükür.
bedava kahvaltı. Allah razı olsun ama ,
ne demek şakir!!
ne diyem Mahmut mu diyem.
bize de mi yok...
kendi çektiğim sıkıntılardan dolayı kendi fikrim;
1: nakit para.
çünkü ilk 2 gün benzinliklerden tutun açık olan her yerde sistem çöktüğü için nakit para geçerli idi.
en az 5 lt temiz su. sadece benzinlik büfeleri açık idi. onlarda ise acayip derecede sıra vardı.
ton balığı ve konserve.
telefon şarjları için powerbank.
en çok zorluğu bunlarda yaşarsınız.
zaten 3 güne kalmaz sistem oturuyor yardımlar organize oluyor.
ama ilk gün kendiniz ile başbaşasınız. su, yiyecek, para ve telefon önemli.
ha bir de arabanızın arkasında motor yağı, antifriz, cam suyu kesinlikle bulunsun. yolda bunları ondan bundan aldım.
1: nakit para.
çünkü ilk 2 gün benzinliklerden tutun açık olan her yerde sistem çöktüğü için nakit para geçerli idi.
en az 5 lt temiz su. sadece benzinlik büfeleri açık idi. onlarda ise acayip derecede sıra vardı.
ton balığı ve konserve.
telefon şarjları için powerbank.
en çok zorluğu bunlarda yaşarsınız.
zaten 3 güne kalmaz sistem oturuyor yardımlar organize oluyor.
ama ilk gün kendiniz ile başbaşasınız. su, yiyecek, para ve telefon önemli.
ha bir de arabanızın arkasında motor yağı, antifriz, cam suyu kesinlikle bulunsun. yolda bunları ondan bundan aldım.
güzel temennilerde bulunan tüm yazar arkadaşlara teşekkürler ederim.
umarım bir daha kimse böyle zor günler yaşamaz.
Allah herkese ve ülkemize yardım etsin.
umarım bir daha kimse böyle zor günler yaşamaz.
Allah herkese ve ülkemize yardım etsin.
bence üzerine katran döküp üzerine tavuk tüyleri döküp cadde cadde dolaştırılmalı.
arkadaşlar bu tarz fikirler ütopya değil en medeni ülkelerde bile olağanüstü durumlarda uygulamıyor.
mesela en yakın zamanda olarak ;
Ukrayna - rusya savaşında vatan hainleri olan Ukrayna vatandaşlarını direklere ya çıplak ya da komik elbiseler ile bağlayarak sergiliyorlardı.
arap ülkelerinde sokaklarda halkın önünde kırbaçlıyorlar.
bakın yasalar her zaman olmalı ve her ne olursa olsun uygulanmalı ama olağanüstü şartlarda aşırıya kaçmamak ve cadı avına dönüştürmeden ( ki en tehlikelisi) böyle insanlara göz dağı vermek için uygulanmalı.
ama dediğim gibi cadı avına dönüşmeden.
çünkü yasalar herşeyden üstündür.
arkadaşlar bu tarz fikirler ütopya değil en medeni ülkelerde bile olağanüstü durumlarda uygulamıyor.
mesela en yakın zamanda olarak ;
Ukrayna - rusya savaşında vatan hainleri olan Ukrayna vatandaşlarını direklere ya çıplak ya da komik elbiseler ile bağlayarak sergiliyorlardı.
arap ülkelerinde sokaklarda halkın önünde kırbaçlıyorlar.
bakın yasalar her zaman olmalı ve her ne olursa olsun uygulanmalı ama olağanüstü şartlarda aşırıya kaçmamak ve cadı avına dönüştürmeden ( ki en tehlikelisi) böyle insanlara göz dağı vermek için uygulanmalı.
ama dediğim gibi cadı avına dönüşmeden.
çünkü yasalar herşeyden üstündür.
2 depremi ve yerel 6.8 olan depremi bizzat yaşadım.
gece önce hafif sallandı. fazla panik yapmayıp yatmaya devam ettim. sonra az biraz hızlandı. durur dedim. sonra daha da hızlanınca korktum. sonra artık hızlanma değil bildiğin apartman resmen yan yatıyor. durmuyor da. bağırdım. dualar ediyorum. Allah'm nolur yeter dursun diye bağırıyorum.
daha da artınca kapıya koşayım dedim ama düştüm. dolaplar devrildi. bittiğinde evdekiler ile dışarı kaçtık.
araba ile şehir turu attık. dışarısı karlı ve ayaz. -5 derece. kesinlikle malatya yıkıldı dedim. ama yıkılan bina göremedim.
evden eşofmanlar ile çıktığımız için eve bir kaç saat sonra tekrar girdik. montları falan giyip hazırlık yaparken ilkine rahmet okutacak 2. deprem oldu. bu sefer çatırdama sesleri de var. dedim herşey buraya kadarmış.
aile de herkes olduğu yerde dua ediyor çünkü bitti herşey dedik.
sonrasında durdu. tam kapıya giderken yerel olan 6.8 başladı.
merdivenler sallanıyor.
üst kat komşu yerde oturmuş ağlıyor. 4 yaşındaki çocuğu gitmiyor diye. kız kardeşim yukarı çıkıp onu kucakladı. annesi de diğer çocukları kaptı.
ben kaçtım. dışarı çıktım. heryer toz duman. korkum geçti derken kardeşim yok olduğunu gördüm.
tam endişe ederken kucağında çocuk ile geldi. bu sefer herşey daha farklı idi. ilk depremde bir şey yokken bu sefer şehrin 5 de 1 i falan yıkılmış yarısından fazlası kullanılamaz halde ve bu sefer şehirde panik, ağlamalar vardı. toz vardı.
arabada 1 gün geçirdik. su yok yemek yok. kardeşim yine eve gitti kalan son 1 ekmek ve 5 litre suyu getirdi. 2. gün yardım noktaları açıldı ama yerler buz ve inanılmaz kar var. birine zar zor ulaştım ama 2 ekmek 2 su veriyorlar. hak geçmemesi olmaması için. ama 2 ihtiyar komşu ile 6 kişiyiz biz.
mahallenin toplanma yerinde imece yaptık. tek katlı evlerde olanlar ile paylaşım yaptık.
yan aile arabada üşüyorlar diye başka arabadaki kişi benzin verdi. hortumla çektiler. benim arabada krekerler vardı. hainlik edip arabanın yan cebine sakladım. 1 saat sonra falan cam dövüldü. baktım arkadaş diyor hanım aç napak. dayanamadım verdim. ama dedim şimdi ne olacak !! o an bir den arkadaşa ya bende motor yağ ışığı yanıyor. dedim. gitti. 5 dk sonra elinde yağ ile geldi.
doldurduk ışık söndü.
her 1 saatte bir en az 3 tane dört şiddetinde deprem oluyor. araba kar ile kaplandı.
baktık benzin yetmeyecek arabayı evin önüne çektik.
valide tekrar cesaret edip eve çıktı. ısıtıcı ve çorba tenceresi ile indi. bodrumda kurduk ve ısındık.
arada depremler olunca kaçıyoruz. sonrasında tekrar içeri giriyoruz.
son 5 lik artçı ile kolonlar gözümüzün önünde sallanınca dedik artık yeter. babam kalp hastası zaten. annem de iki bacağı sakat. dedim bu böyle olmaz. o an aklıma bir sohbet geldi. krakerleri verdiğim arkadaş yan arabada sohbet ediyordu. İl dışından kızı benzin getirecek diye. aradım hemen dedim bana da dizel getirt. tamam dedi. dedim ben il dışına giebilecegim kadar gidecem seni gürün de bekliyorum. araba ile buzlu ama temizlenmiş, tuzlanmış yolda zor bela vardım.
şansıma dizel buldum full yaptım. oradakiler yaşlı annem ve babamı görünce çorba ikram ettiler.
kayseri uzun yayla kar tipi fırtına.
polisler konvoy yaptırdı. öyle hareket izni verdi. önde sanırsam iş makineleri. ama asfalt temiz.
2 saat öyle gittik.
Allah geride kalanlara yardım etsin.
sanırsam şimdi sistem oturmuş. her mahallede yardım noktaları var. çadırlar. diyorlar benzin de gelmiş.
devlete ait tesislere yerleştik.
3 öğün yemek veriyorlar. konaklamadan para almıyorlar.
Allah herkese şifa versin. yakınını kaybedenlere sabır vefat edenlere de rahmet.
gece önce hafif sallandı. fazla panik yapmayıp yatmaya devam ettim. sonra az biraz hızlandı. durur dedim. sonra daha da hızlanınca korktum. sonra artık hızlanma değil bildiğin apartman resmen yan yatıyor. durmuyor da. bağırdım. dualar ediyorum. Allah'm nolur yeter dursun diye bağırıyorum.
daha da artınca kapıya koşayım dedim ama düştüm. dolaplar devrildi. bittiğinde evdekiler ile dışarı kaçtık.
araba ile şehir turu attık. dışarısı karlı ve ayaz. -5 derece. kesinlikle malatya yıkıldı dedim. ama yıkılan bina göremedim.
evden eşofmanlar ile çıktığımız için eve bir kaç saat sonra tekrar girdik. montları falan giyip hazırlık yaparken ilkine rahmet okutacak 2. deprem oldu. bu sefer çatırdama sesleri de var. dedim herşey buraya kadarmış.
aile de herkes olduğu yerde dua ediyor çünkü bitti herşey dedik.
sonrasında durdu. tam kapıya giderken yerel olan 6.8 başladı.
merdivenler sallanıyor.
üst kat komşu yerde oturmuş ağlıyor. 4 yaşındaki çocuğu gitmiyor diye. kız kardeşim yukarı çıkıp onu kucakladı. annesi de diğer çocukları kaptı.
ben kaçtım. dışarı çıktım. heryer toz duman. korkum geçti derken kardeşim yok olduğunu gördüm.
tam endişe ederken kucağında çocuk ile geldi. bu sefer herşey daha farklı idi. ilk depremde bir şey yokken bu sefer şehrin 5 de 1 i falan yıkılmış yarısından fazlası kullanılamaz halde ve bu sefer şehirde panik, ağlamalar vardı. toz vardı.
arabada 1 gün geçirdik. su yok yemek yok. kardeşim yine eve gitti kalan son 1 ekmek ve 5 litre suyu getirdi. 2. gün yardım noktaları açıldı ama yerler buz ve inanılmaz kar var. birine zar zor ulaştım ama 2 ekmek 2 su veriyorlar. hak geçmemesi olmaması için. ama 2 ihtiyar komşu ile 6 kişiyiz biz.
mahallenin toplanma yerinde imece yaptık. tek katlı evlerde olanlar ile paylaşım yaptık.
yan aile arabada üşüyorlar diye başka arabadaki kişi benzin verdi. hortumla çektiler. benim arabada krekerler vardı. hainlik edip arabanın yan cebine sakladım. 1 saat sonra falan cam dövüldü. baktım arkadaş diyor hanım aç napak. dayanamadım verdim. ama dedim şimdi ne olacak !! o an bir den arkadaşa ya bende motor yağ ışığı yanıyor. dedim. gitti. 5 dk sonra elinde yağ ile geldi.
doldurduk ışık söndü.
her 1 saatte bir en az 3 tane dört şiddetinde deprem oluyor. araba kar ile kaplandı.
baktık benzin yetmeyecek arabayı evin önüne çektik.
valide tekrar cesaret edip eve çıktı. ısıtıcı ve çorba tenceresi ile indi. bodrumda kurduk ve ısındık.
arada depremler olunca kaçıyoruz. sonrasında tekrar içeri giriyoruz.
son 5 lik artçı ile kolonlar gözümüzün önünde sallanınca dedik artık yeter. babam kalp hastası zaten. annem de iki bacağı sakat. dedim bu böyle olmaz. o an aklıma bir sohbet geldi. krakerleri verdiğim arkadaş yan arabada sohbet ediyordu. İl dışından kızı benzin getirecek diye. aradım hemen dedim bana da dizel getirt. tamam dedi. dedim ben il dışına giebilecegim kadar gidecem seni gürün de bekliyorum. araba ile buzlu ama temizlenmiş, tuzlanmış yolda zor bela vardım.
şansıma dizel buldum full yaptım. oradakiler yaşlı annem ve babamı görünce çorba ikram ettiler.
kayseri uzun yayla kar tipi fırtına.
polisler konvoy yaptırdı. öyle hareket izni verdi. önde sanırsam iş makineleri. ama asfalt temiz.
2 saat öyle gittik.
Allah geride kalanlara yardım etsin.
sanırsam şimdi sistem oturmuş. her mahallede yardım noktaları var. çadırlar. diyorlar benzin de gelmiş.
devlete ait tesislere yerleştik.
3 öğün yemek veriyorlar. konaklamadan para almıyorlar.
Allah herkese şifa versin. yakınını kaybedenlere sabır vefat edenlere de rahmet.
öncelikle serergeti bir milli park statüsündedir.
tanzaya devletine ait olduğu için vize istemektedir.
2 uçak ile aktarma ile gidilir.
tüm bu zahmetleri atlatsanız bile milli park olduğu için ateş yakamazsıniz.
edit: niye bu kadar dertlendiysem.
tanzaya devletine ait olduğu için vize istemektedir.
2 uçak ile aktarma ile gidilir.
tüm bu zahmetleri atlatsanız bile milli park olduğu için ateş yakamazsıniz.
edit: niye bu kadar dertlendiysem.
dünya düz olduğu için benim gibi düz dünyacıları ilgilendirmiyor.
hem bir kere hadi Yuvarlak diyelim.
dünya ters dönmeden nasıl çekirdek dönsün!!
bunlar nasa'nın bütçeden daha fazla para koparmak için yalanları.
hem bir kere hadi Yuvarlak diyelim.
dünya ters dönmeden nasıl çekirdek dönsün!!
bunlar nasa'nın bütçeden daha fazla para koparmak için yalanları.
İzmir'e her gittiğimde yolda aklıma gelir.
kesin hergün yiyeceğim. diye sevinirim.
ama nedense bir türlü nasip olmadı.
darısı umarım bu yaz aylarına.
hemide bol soğanlı ve limonlu yiyeceğim.
kesin hergün yiyeceğim. diye sevinirim.
ama nedense bir türlü nasip olmadı.
darısı umarım bu yaz aylarına.
hemide bol soğanlı ve limonlu yiyeceğim.
uzaktan sevgi olmaz.
çünkü zamanla muhabbet bayıyor.
sen ne yaptın ben ne yaptım. bla bla bla.
beraber yapalım. sözüdür sevgi.
beraber sinemaya , pikniğe, parka gitmektir.
kız amsterdam da yaşıyor. çay yaptım içer misin? diyi. ( malatya şivesi)
he içerim. te Allah'm.
o yüzden sevgili yanında olacak.
çünkü zamanla muhabbet bayıyor.
sen ne yaptın ben ne yaptım. bla bla bla.
beraber yapalım. sözüdür sevgi.
beraber sinemaya , pikniğe, parka gitmektir.
kız amsterdam da yaşıyor. çay yaptım içer misin? diyi. ( malatya şivesi)
he içerim. te Allah'm.
o yüzden sevgili yanında olacak.