tarikatlerde halife tayinine yetkili olan mürşidler olduğu gibi bir de sağlığında herhangi bir halife tayin etmeyen kişiler var. mesela süleyman hilmi efendi bunlardan birisiydi. hala ölmüş kişiye rabıta yapıyorlar. kendisinden sonra bir daha yeryüzüne mürşid gelmeyeceğine inanıyorlar. bir de birçok halife yetiştiren mürşitler mevcut. muhammed raşid efendi'nin altı halifesi vardı. genelde akrabalık olarak en yakın olanları kendilerinden sonrasına işaret ediyorlar. şu an menzil'in başındaki aldülbaki efendi muhammed raşid efendi'nin kardeşi. muhammed raşid'in oğlu seyyid fevzettin, 1993'teki bu tercihe gönül koydu ve oradan ayrıldı. o tarih itibariyle zaten medrese icazeti bile yoktu. zaman içerisinde kime bağlanıp tarikat dersi aldı bilmiyorum ama zahir ilimlerindeki icazeti istanbul'daki şeyh yahya efendii'den tamamladı. sonrasında eskişehir'de şu hava üssünün bombalayacağı iddialarıyla gündeme gelen köyünü kurdu. muhsin yazıcıoğlu'yla arası çok iyiydi. zannedetsem menzil'le de arayı düzelttiler. sözün özü genelde tarikat büyükleri postu birinci dereceden akrabalarına bırakıyorlar. realite böyle.
ismailağa dergahı ortodoks yapısına rağmen manipüle edilmeye müsait, fevri davranan kişilerin yoğun olduğu, eğitim düzeyi düşük bir yapılanma. mit'ten, fetö'ye, yabancı istihbaratlara kadar pek çok organizasyon bu grubu karıştırabilir.
ibda-c terör örgütü'nün de ismailğa'ya ilgisi eskiden beri bilinen bir gerçek. ustaosmanoğlu'nun bu akrabası cnn türk'te yılllar önce cüneyt özdemir'in programında ibda'cı olduğunu açıklamıştı. soru şu, ustaosmanoğlu kendi adına mı konuşuyor yoksa konuşturanlar mı var ? ikincisi olması kuvvetle muhtemel.
cübbeli postmodern bir din meddahı olarak şeriatçılığı, kenar mahallelerden merkeze çekti. bu noktada malcolm x gibi karizması var. yıllardır ben şeyh olamam dese de bu işler öyle olmuyor. çok büyük bir ticari organizasyondan söz ediyoruz. şu anki pir-i fani'nin posta oturtulması da akabinde oğlu ya da damadı olan şahsın cemaatin başına geçmesi için yapılıyor. cübbeli de kendi çapında ''ulan ben bu kadar emek verdim. bu adam şeyh oluyorsa ben haydi haydi olurum'' diyebilir. en azından mehmed zahid efendi'den sonra şeyhliği bekleyip de damadı esad coşan'a verilince küsüp ayrılan cevat akşit hoca gibi kendisi bir ders ve sohbet halkası kurabilir. önümüzdeki günler bir çok kaset savaşına sahne olabilir.
türkiye'de iktidar erki her türlü şeytanlığı, muhalif gördüğü kişi ve gruplara mahsus bir şey zannetse de dinsel ve politik güç devşirmek için envai çeşit ororstopolluğu mübah görmek osmanlı hatta selçuklu'dan bu yana bizim geleneğimizdir. ya yine fetö metö deyip, suçu kaf dağı'nın ardındaki miki fare'ye atacaklar ya da cübbeli çok rahat durmazsa devlet üstünü çizer. zaten selefi imamların sürüsüne bereket. bakarsın cübbeli de ulusalcılara yanlar.
sene 2022'nin ortasını geçmiş. neler yazıyoruz.

Oğlum oldu. Adını isa koydum. Yanına isim ekleyin, tek başına çok kısa dediler ama dinlemedim. Hem kısa, hem anlaşılır hem de peygamber ismi. Çocuğu ismi ile imtihan etmeye gerek yok.
hekimin hatasını toprak örter üzerinden köklendirilebilecek bir tespit.
tarih bu zamanları bu minvalde diğer tüm zamanlardan çok daha farklı anacak, aşikar.
tarih bu zamanları bu minvalde diğer tüm zamanlardan çok daha farklı anacak, aşikar.
Derin görünümlü sığ bir abimizdir. Her köle ruh gibi, dişini geçirebildiklerine efendi, geçirmediklerine kuldur. Kolay gaza gelen bir kişiliği var, bu yüzden sık sık tükürdüğünü yalamak zorunda kalır. tahayyülündeki hakikat imgesini hakikatin kendisi sanır ve kendi sığ sularında etrafına topladığı acemilerle bıcı bıcı yapar.
Bir süredir üzerimde bir kibirlilik hali var. Etrafımdaki birçok insanın kalitesiz, cahil, kezban, keko olduğunu düşünüyorum. Üstten üstten konuşup karşımdakini eziyorum. Bu halimden iğreniyorum ama içimde küçük bir nokta bundan muazzam bir haz alıyor. Bu sen değilsin, sen böyle bir insan değilsin deyip duruyorum kendime ama yediğim halttan da geri duramıyorum. Allah'ım sen affet.
Bir de bir öfke var ki sormayın. Herkesi ıslak hortumla dövdüğümü hayal ediyorum ve işin kötüsü bunu eyleme dökme fikri çok aklımı çeliyor.
İşte son zamanlarda böyle iğrenç bir insan oldum. Tabii bu hale bir günde gelmedik.
Bir de bir öfke var ki sormayın. Herkesi ıslak hortumla dövdüğümü hayal ediyorum ve işin kötüsü bunu eyleme dökme fikri çok aklımı çeliyor.
İşte son zamanlarda böyle iğrenç bir insan oldum. Tabii bu hale bir günde gelmedik.
Kafirlerin en güzel özelliği Allah adıyla kazanç sağlamamalarıdır.
Zira Allah adıyla kazanç elde etmek, bana göre bir insanı kafirden aşağı kılar.
Zira Allah adıyla kazanç elde etmek, bana göre bir insanı kafirden aşağı kılar.
Amcaoğlu da kuzen oluyor.
yaptığı haylazlığın ardından,yediği sopayla,çektiği vicdan azabından kurtulan yavrucağın huzurudur.*
çok ilginç ve bence teknik olarak çok yukarıda bir herif.
like a stone köprüsü bunu izaha yeter.
like a stone köprüsü bunu izaha yeter.
90lardan beri müzik yapmakta olan amerikalı elektronik/tekno müzik grubu.
ellerin tam kurumamasından dolayı aceleyle cepten çıkarılıp uzatılan bozuk paradır. vatandaşa da kızılmaz ki bir selpak var dokununca kendini imha ediyor e haliyle eller tam kurumuyor.
yatarsam namaz kaçar hissiyatına ulaştığın andır bu eşik.
aralık ayı için saat 3 sularıdır efenim bu eşik.
aralık ayı için saat 3 sularıdır efenim bu eşik.
mısır olayları ilk başladığında twitter ve facebook üzerinden cihat yapan klavye mücahid ve mücahidelerinin yanıt vermesi gerektiği soru.
r4bia çantası da satışa çıktı, aklınıza ticarileştirecek başka bir ürün gelmedi sanırım ve bu yüzden artık sallanmıyor.
ha bir de esma vardı allah rahmet eylesin, onu da cennette furkan doğan ile evlendiriyoruz diye paylaşımlar yapan salaklar vardı onları da unutmayalım.
r4bia çantası da satışa çıktı, aklınıza ticarileştirecek başka bir ürün gelmedi sanırım ve bu yüzden artık sallanmıyor.
ha bir de esma vardı allah rahmet eylesin, onu da cennette furkan doğan ile evlendiriyoruz diye paylaşımlar yapan salaklar vardı onları da unutmayalım.
biraz yarım nezaket, biraz da üşengeçliği çaktırmama çabası.
hangimiz yapmıyoruz bunu itiraf edin? biliyorum o mağaza satış görevlisi arkamızdan gelip bıraktığımız yerden alıp tekrar katlıyor ve yerine koyuyor ama incelediğimiz ürünü çat diye öylece bırakmak? ne biliim, biraz pislikçe, hoyratça, bedbahtça gibi sanki. saygı duyan müşteri o ürünü güzelce katlar koyar lakin her baktığımız şeyi katlayıp da koymak? ben evimdeki kazağımı bile doğru dürüst katlamıyorum ki orada katlayayım.
o yüzden katlıyormuş gibi yapıp örneğin bir kazağı alttaki katlanmış kazaklar boyutuna kadar küçültüp bırakmak iyidir. di mi?
hangimiz yapmıyoruz bunu itiraf edin? biliyorum o mağaza satış görevlisi arkamızdan gelip bıraktığımız yerden alıp tekrar katlıyor ve yerine koyuyor ama incelediğimiz ürünü çat diye öylece bırakmak? ne biliim, biraz pislikçe, hoyratça, bedbahtça gibi sanki. saygı duyan müşteri o ürünü güzelce katlar koyar lakin her baktığımız şeyi katlayıp da koymak? ben evimdeki kazağımı bile doğru dürüst katlamıyorum ki orada katlayayım.
o yüzden katlıyormuş gibi yapıp örneğin bir kazağı alttaki katlanmış kazaklar boyutuna kadar küçültüp bırakmak iyidir. di mi?