bugün merinos otoparkında elektrikli otomobiline denk gelince hanıma "gel şuna yakından bakalım" dedim.
aboovv arabaya fakir savar yapmışlar ya lan.
biz yanında 3-5 saniye durup kokpitine bakarken kapalı olan koca ekran açıldı ve "güvenlik modu aktive ediliyor" gibi bir şey yazdı.
hanıma dedim kaç kaç, bu bize taramalı bonba falan atacak herhal. rezillik ki ne rezillik...

hanım duymasın, 1 eylül'de erkenden oynayabilmek için premium edition'a yükselttiğim oyun.
3 günde 10 küsür saatlik oyun deneyimim sonrası :
grafikler bazı yerlerde kötü bazı yerlerde çok iyi.
oyundaki en büyük şehir new atlantis fazla sentetik. npc'ler de kukladan ibaret, yaşayan şehir havası yok.
ilk 2-3 saat oyun açılana kadar ordan oraya koşturuyoruz ve bu kısım biraz sıkıcı.
vuruş hissi bi tık eksik.
ancaaağk oyun açıldıktan sonra inanılmaz keyifli hale geliyor. yan görevler eğlenceli, o gezegenden o gezegene, galaksiye yardırıp keşfetme hissi bu oyunun temel yakıtı. birini aramak için gittiğiniz bir yerde işe girip millete çaycılık yaparken bulabiliyorsunuz kendinizi, ya da ayın yörüngesinde bir uzay istasyonuna gitmişken, aya da uğrayayım deyip oraya gelen başka bir gemiyle çatışıp, gemiyi ele geçirirken de.
başınıza gelecek şeylerin sonu yok gibi.
ileride gelecek modlarla vs. uzun yıllar oynanacak bir oyun.
3 günde 10 küsür saatlik oyun deneyimim sonrası :
grafikler bazı yerlerde kötü bazı yerlerde çok iyi.
oyundaki en büyük şehir new atlantis fazla sentetik. npc'ler de kukladan ibaret, yaşayan şehir havası yok.
ilk 2-3 saat oyun açılana kadar ordan oraya koşturuyoruz ve bu kısım biraz sıkıcı.
vuruş hissi bi tık eksik.
ancaaağk oyun açıldıktan sonra inanılmaz keyifli hale geliyor. yan görevler eğlenceli, o gezegenden o gezegene, galaksiye yardırıp keşfetme hissi bu oyunun temel yakıtı. birini aramak için gittiğiniz bir yerde işe girip millete çaycılık yaparken bulabiliyorsunuz kendinizi, ya da ayın yörüngesinde bir uzay istasyonuna gitmişken, aya da uğrayayım deyip oraya gelen başka bir gemiyle çatışıp, gemiyi ele geçirirken de.
başınıza gelecek şeylerin sonu yok gibi.
ileride gelecek modlarla vs. uzun yıllar oynanacak bir oyun.
futbol olsa şu boşkoviç'i sakatlar kurtulursun da, voleybol hep çaresizlik.
oyun basını için olan inceleme ambargosu 1 saat önce kalktı ve incelemeler yağmaya başladı.
güvendiğim 2-3 yayıncıya baktım ve sonuç hayal kırıklığı yaratmayacak şekilde.
oyun bazı ufak tefek eksilerine rağmen oldukça beğenilmiş.
biz de ön yüklemelerimizi yaptık ayın 6'sını bekliyoruz.
güvendiğim 2-3 yayıncıya baktım ve sonuç hayal kırıklığı yaratmayacak şekilde.
oyun bazı ufak tefek eksilerine rağmen oldukça beğenilmiş.
biz de ön yüklemelerimizi yaptık ayın 6'sını bekliyoruz.
insanlıktan çıkmak değil tam tersine insan olmanın sonucudur.
insandaki merak bilime, sorun çözme isteği de teknolojiye götürür.
insandaki merak bilime, sorun çözme isteği de teknolojiye götürür.
toniksiz sek içilirse bikaç kadeh sonra başınıza gelecek hadise.
diablo oynarken sık sık yaptığım şey. allah affetsin.
sonu gelmeyen geleneksel ve modern ritüeller silsilesinin sözde gerekliliklerini yerine getirmek adına onlarca-yüzlerce insanın harcadığı gereksiz efordur.
yani şu organizasyonu, titizliği başka hangi alanda oturtsak, dünya çapında başarılar elde ederdik şüphesiz.
sade bir nişan ve sade bir nikahla süreci mutlu mesut atlatmış biri olarak kendimden dert yanmıyorum.
ancak etraftaki evlilik süreçlerini gözlemleyince dışardan bakarken dahi bunalıyorum.
aileyle tanışma ayrı, evlilik teklifi ayrı, isteme ayrı, söz ayrı, nişan ayrı, kına ayrı, yakın arkadaşlarla bekarlığa veda ayrı, işyerinde kutlama ayrı, nikah ayrı, evin önünde eğlence ayrı, düğün ayrı.... aman allah'ım bitmiyor.
akrabalar, takılar, eşyalar, salon, gelinlik, kıyafetler, kuaför, arabalar, pasta, orkestra, halaylar, horonlar...
finalde 2 kişi daha önce milyarlarca kişinin yaptığı bir şeyi gerçekleştirecek, hepsi bu.
daha da acısı bu kadar tatavanın üzerine 2 yıl süren evlilikler. lan bari o kadar eforun hakkını verin.
yani şu organizasyonu, titizliği başka hangi alanda oturtsak, dünya çapında başarılar elde ederdik şüphesiz.
sade bir nişan ve sade bir nikahla süreci mutlu mesut atlatmış biri olarak kendimden dert yanmıyorum.
ancak etraftaki evlilik süreçlerini gözlemleyince dışardan bakarken dahi bunalıyorum.
aileyle tanışma ayrı, evlilik teklifi ayrı, isteme ayrı, söz ayrı, nişan ayrı, kına ayrı, yakın arkadaşlarla bekarlığa veda ayrı, işyerinde kutlama ayrı, nikah ayrı, evin önünde eğlence ayrı, düğün ayrı.... aman allah'ım bitmiyor.
akrabalar, takılar, eşyalar, salon, gelinlik, kıyafetler, kuaför, arabalar, pasta, orkestra, halaylar, horonlar...
finalde 2 kişi daha önce milyarlarca kişinin yaptığı bir şeyi gerçekleştirecek, hepsi bu.
daha da acısı bu kadar tatavanın üzerine 2 yıl süren evlilikler. lan bari o kadar eforun hakkını verin.
ne avrupalı erkeğin kadın erkek eşitliği konforunu ne de ortadoğulu erkeğin toplumsal yaşamdaki cinsiyet üstünlüğünü yaşayamaz.
her iki kutbun da erkek aleyhine ne kadar gereksiz görev (yük) varsa hepsini üstlenmiştir.
ailesini korumalı, evini geçindirmeli, vatanını savunmalı, ağır işlerde çalışmalı, evi-arabası olmalı, otobüste kadınlara yer vermeli, hesap ödemeli, pembe giymemeli vs. vs.
her iki kutbun da erkek aleyhine ne kadar gereksiz görev (yük) varsa hepsini üstlenmiştir.
ailesini korumalı, evini geçindirmeli, vatanını savunmalı, ağır işlerde çalışmalı, evi-arabası olmalı, otobüste kadınlara yer vermeli, hesap ödemeli, pembe giymemeli vs. vs.
her geçen gün şahlanan tc simülasyonunda yaşanmış bir başka olay.
yeni çıkacak olan call of duty oyununun baz versiyonu 2 bin lira imiş.
sanki temel ihtiyaçlar çok ucuzmuş gibi "oyun da oynamayın çok mu farz" diyecek denyolara ithafen :
hemen her kurumu çamura saplanmış, çok çalışıp az kazanan, mutsuz, depresif insanlar ülkesinde hiç mi kafamızı boşaltacağımız, rahatlayıp sıkıntılardan uzaklaşacağımız hobimiz olmasın kardeşim.
çok çalışıyoruz, çok vergi veriyoruz, iyi insan olmaya çabalıyoruz, yere çöp atmayıp yerde gördüğümüz çöpü kaldırıyoruz, vatanımızı seviyoruz,
karşılığında istediğimiz az biraz refah içinde huzurlu yaşamak. çok mu şey istiyoruz?
yeni çıkacak olan call of duty oyununun baz versiyonu 2 bin lira imiş.
sanki temel ihtiyaçlar çok ucuzmuş gibi "oyun da oynamayın çok mu farz" diyecek denyolara ithafen :
hemen her kurumu çamura saplanmış, çok çalışıp az kazanan, mutsuz, depresif insanlar ülkesinde hiç mi kafamızı boşaltacağımız, rahatlayıp sıkıntılardan uzaklaşacağımız hobimiz olmasın kardeşim.
çok çalışıyoruz, çok vergi veriyoruz, iyi insan olmaya çabalıyoruz, yere çöp atmayıp yerde gördüğümüz çöpü kaldırıyoruz, vatanımızı seviyoruz,
karşılığında istediğimiz az biraz refah içinde huzurlu yaşamak. çok mu şey istiyoruz?
elon maskara çocuk adamının iyice içine ettiği ortam.
gelir paylaşımı sonrası millet etkileşim alabilmek için delirdi adeta.
bir de engelleme özelliğini yakında kaldıracakmış, ulan akışı 1 senede zar zor bet sitelerinden, dolandırıcılardan, jahreyn mahreyn gibi toksik zevattan kurtardık şimdi hepsinin engeli kalkacakmış.
yok aga ekmek değil su değil, sevdiğimiz 3-5 kişiyi takip edip ilgi alanlarımızda gündemi takip edelim istedik ama olmazsa zorlamanın da alemi yok. başka yollarını buluruz.
gelir paylaşımı sonrası millet etkileşim alabilmek için delirdi adeta.
bir de engelleme özelliğini yakında kaldıracakmış, ulan akışı 1 senede zar zor bet sitelerinden, dolandırıcılardan, jahreyn mahreyn gibi toksik zevattan kurtardık şimdi hepsinin engeli kalkacakmış.
yok aga ekmek değil su değil, sevdiğimiz 3-5 kişiyi takip edip ilgi alanlarımızda gündemi takip edelim istedik ama olmazsa zorlamanın da alemi yok. başka yollarını buluruz.
sözlüğün şu halinde girdiği tanımlarla adeta çölde çiçek açtırıyor.
aynı zamanda "zamları chp yapıyor" diyen kitlenin argümanı. hangisini yersen artık.
adamlar partisini din, siyasetçiyi peygamber belleyince, onları aklamak için allahlarına iftira atmak dahil her yola başvurmaktan çekinmiyorlar.
adamlar partisini din, siyasetçiyi peygamber belleyince, onları aklamak için allahlarına iftira atmak dahil her yola başvurmaktan çekinmiyorlar.
ben bu dayıyı takip etmez bilmezdim. muhafazakar kesimde kendisine karşı olan nefretin sebebini de pek anlayamazdım. tamam ateist ama bildiğim kadarıyla öyle "allahsızlığı yayma kürsüsü başkanlığı" gibi bir misyonu yok.
geçen kolaj bi videosunu izledim ve "heeğaaa demek ondan" diyerek bi aydınlanma yaşadım.
herifin her katıldığı tartışmada "dur bak nasıl rezil ediyorum şu burjuva dürzüsünü" diyerek atlayıp, tastamam hiç hava kaçırmayacak şekilde kapak yapılıp paket edilen yarı cahil milliyetçi muhafazakar bir kitle varmış.
şengör de böyle vasatlarla karşılaştıkça şova kalkmış, kibiri artmış.
geçen kolaj bi videosunu izledim ve "heeğaaa demek ondan" diyerek bi aydınlanma yaşadım.
herifin her katıldığı tartışmada "dur bak nasıl rezil ediyorum şu burjuva dürzüsünü" diyerek atlayıp, tastamam hiç hava kaçırmayacak şekilde kapak yapılıp paket edilen yarı cahil milliyetçi muhafazakar bir kitle varmış.
şengör de böyle vasatlarla karşılaştıkça şova kalkmış, kibiri artmış.