kelimelerin ağızda tat bırakması

aslında bu hem iyi hem de çok kötü bir Allah vergisi. ağza alınmayanın ismini duyunca tadını almak çok nahoş sonuçlar doğurabilir.

İngiltere'nin Nottingham kentinde yaşayan 22 yaşında ki kathryn jackson, sinestezi rahatsızlığının çok nadir görülen bir tipiyle yaşamak zorunda.

Genç kadın bazı kelimeleri duyduğunda ya da okuduğunda ağzında belirli tatlar alıyor.

Duyduğu kelimeler ve ağzına gelen tatlar bazen işitsel benzerliklerden, bazen de kelimenin geçmişiyle olan bağlantısından kaynaklanıyor.


git

babanın taktığı lakap

Küçükken babam titrek derdi. Lise hazırlıkta bile boyum 1.55 metre idi. Çelimsiz bir şeydim. Ne zaman atılgan olacaksın, arkana geçtiğimde önümü görmek istemiyorum diyordu. Uzun zamandır 1.85 boyunda yağız bir delikanlı görüntüsü sergiliyorum. Beni artık atılgan olarak çağırıyor. *

Evet. İkimizde He-Man hayranıyız...

çocuklarla girilen komik diyaloglar

5 yaşındaki kızımla ailece balkon da oturuyoruz. Babası kizimi kızdıracak bir şey yaptı, kızım da dönüp "Allah bereketler versin!" Dedi. Biz tabi kahkahayı bastık. Sonra döndü ve "gülmeyin Allah belanızı versin diyecektim kizarsiniz diye bilerek değiştirdim!" Dedi.

Bak inan bunlar kayıt makinesi. Eşek sipalari.

formatsavar

@babacım bu diger takım severleri neden bizimle uğraşıyorlar tırt oldukları takımlarının tırt başkanlarının tırt oğullarıyla uğraşsalar ya. ayrıca baba onlar istemese de bu sene biz seve seve şampiyon olacağız. ayrıca baba sen ne baba adamsın....

kendi kendine konuşmak

ilginç bir tespit var kendi kendilerine konuşan insanlarla ilgili,
"kendi kendine konuşma ruh sağlığının bozuk olduğu anlamına değil kişinin daha zeki, kendi duygu ve düşüncelerini daha iyi organize edebilen, kendini motive eden bir birey olduğu anlamına geliyor"muş. gurur duydum kendimle. *

git

arkadaş

az ve öz olanı makbuldür. arkadaş grubunun olması ise bulması zordur ama en iyisidir. fakat muhabbetinin kopması ise cidden kötü oluyor, insana koyuyor. üniversitedeyken vardı bir grubum. birisi ve kendime en yakın gördüğüm ben aramadan hiç aramıyor. biri askere gitti, gitmeden önce bir şey demedi, aramadı da.** diğerleri ile arada bir görüşüyoruz telefondan ama onlar da aramadan aramıyor tabi. insan her ne kadar "alıştım" dese de dokunmuyor değil. arkadaşı olanlar iyi değerlendirsin.* fakat üniversite arkadaşlıkları öyle pek uzun sürmüyor gördüğüm kadarıyla.

edit: alttaki tanımla birlikte aklıma geldi. her konuştuğumuzda da sevdiklerini söylemeyi ihmal etmezler. doğrudur da belki ama kalıcı olduğu da duruma bakınca söylenemez. *