aslan vs kaplan

ikisinin de kendine göre avantajı var. söz misali kaplanın arka ayaklarıyla kas yapısı daha güçlü ve kasları daha fazladır aslana kıyasen. aslanda üstünlük yelede, girip çıktığı savaşlardan dolayı edindiği tecrübelerde. başka bir hayvan -erkek aslan bile!- yelenin kalınlığı ve yoğunluğundan ötürü boğazına diş geçiremez ve bu da saldıran -bilfarz kaplan cinsinden- devasa bir kedinin geri çekilmesine veya pes etmesine sebep olur. oysa aynı durum kızgın, hınçlı veya asabi bir erkek aslan için neredeyse geçerli değildir; zira öldürene veya kendi ölene kadar bırakmaz, savaşı finale kadar sürdürür, geri adım atması çok çok zordur. bu bakımdan bir azametliliği, bir kararlılığı vardır. bizimse insanımızın belgesellerde genellikle aslanlara, aslanlar âlemiyle klanlarına hayranlık duyması beyhude değil.

ölüm

her gelen nesilde fiziksel ve ruhsal değişimler için hükmünü icra eden vakıa. bütün bunları tekâmülle olumlu yönde yerine getirip daha önce değişime tabi tuttuklarını sırası geldiğinde tek tek eler ve sonra geleceklerle yoluna devam eder. irtihal de vazifesini böyle sürdürür. maksadı değişim, zıddı yaşam ile daima iş birliği içinde.

abdurrahman uzun

Eleştirdiği zaman güzel eleştiriyor. Eleştirilerini beğeniyorum. Şuanda eleştirerek yanlışların veya hataların giderilmesi gerekiyor. İyi zaten iyi, iyiyi konuşmak bişey kazandırmaz.

Videosunu izlemiştim, güzel eleştiri yapmıştı.

türkler vs moğollar

Bugün ülke gen havuzu üzerine araştırmalar yapan bir bilim adamının röportajından öğrendigime göre, Türkler ve Moğollar arasında genetik olarak ne geçmişte, ne şimdi de bir yakınlık yokmuş. Bilimadami, üstelik Ortaçağ'ı baz alıyor, çünkü Türklerin Anadolu'ya gelişi itibariyle verilerin daha saf olacağını düşünüyor. İşin garibi, yazılıp çizildiği gibi Türkler Ortaçağ'da, Türkistan'da bile sanıldığı gibi saf bir genetik gruba sahip değil. Yani Türk genetiği o zamanlarda bile yüzde 40-60 arasını geçmiyor. Elbette bunda dağınık geniş bir coğrafyada sürekli başka kavimlerle etkileşimin vuku bulması dolaysıyla böyle. Ayrıca Türkler Batı Avrasya gen havuzuna dahil iken, Moğollar Doğu Avrasya gen havuzunda. Yani bizde hakim olan genetik kodlar beyaz Kafkas. Moğollar ise sarı ırk.

Araştırmacı, Kıpçak/ Kuman ve Oğuz genetiginden bahsetti ki, bu iki boyun karışımı olan beni meraklandirdi.

Neyse, asıl mevzu bu ülkede niye Moğolculuğun bu kadar tutulması. Yazmaktan sıkıldım. Sadece bir ipucu vereyim. Bunların çoğu sekülerliği benimsemiş, çoğunlukla batıcı yönelime sahip ve İslâm 'a alerji duyan tipler.

yeşil pop

Ülkemizdeki yerli amiş (amish) topluluğunun dinlediği müzik türü. Lokal, alt kültür, kapalı cemaatimsi yapı içinde kişilerin duygu durum hallerini iyice dramatize ve romantizme eden, aslında temsil ettiğini sandığı İslam üzere hal ve oluş ile pek bağdaştıranadigim müzik türü. Delikanlı iken de böyle hissettiğim ve kendimi bu duygu romatizmasi olmuş çevrelerden koruduğum için (hoş, Allah, güzel bir zorunlu uzaklık vermişti) kendimi şanslı görüyorum. Yoksa bu psikolojik felç haliyle ne fikri gelişimim olurdu, ne edebi, ne da başka bir şey.

laz ziya

Donuk mavi gözleri bakışları mimikleri bugünkü türk dizi sektörünün tümüne bedel. Mekanı cennet olası istemi betil in canlandırdığı türk dizi tarihinde rakipsiz sevdiğim yegâne karakter.
" adamlarına sahip çık Orhan, Meral bu evde olduğu sürece herkes gözüne sahip çıksın... gözlerini dağlarım !"